Yarın akşam yola çıkıyorum. Cumartesi-pazar tüm gün Tülin Hanım’la beraber olacağız. İçimdeki sesler, Amerikan filmlerinde hem dans edip hem ilahi söyleyen zenci kilise korosu kıvamında. Bir yandan eteklerim zil çalıyor bir yandan ”Ne alaka” deyip kendimi azarlıyorum.
Ben bir ”çocuk kitabı” yazabilir miyim? Bugüne kadar ne yazdım ki? Bu blog; bir de günlükler, bölük pörçük notlar, bir roman denemesi (50 sayfa bile olmadı).
Yine de gideceğim. Bu aralar evrenin bana verdiği mesajlara duyarlıyım ve hop diye gelen ve tam da atölye ücreti kadar olan para, nöbetimin olmaması, eşimin ısrarla ”Git” demesi bana bu kararı verdiriyor.
Nasıl olacak? İçerik nedir? Neler yapacağız? Çizimle ilgili bir şey var mı? Hiçbirini bilmiyorum. Herhangi bir ön hazırlık dosyası-talebi gelmedi.
Denizli buraya üç saat. Otobüsle gidip geleceğim. Çocukların futbolu vs. olduğu için araba mecburen evde kalacak. Sözel olarak bir otelle anlaştık, kafeciler yakındaki bir otelle pazarlık yapıyormuş, orası olsa süper olur tabi. Yürüme mesafesinde.
Bu vesileyle oturup en sevdiğim, çocuklarla onlarca kez okuyup sıkılmadığım kitapları düşünüyorum; bir de onların çok sevmediği ama benim sevdiğim kitaplar var. Sıralarsam:
1.Çıtır Çıtır Felsefe Serisi (Hem düşündüren hem eğlendiren hem de öğreten)
2.Büyük Kurt Küçük Kurt (Kardeş meselesini öyle güzel işlemiş ki..Hele sonu. Ali Nesin şahane çevirmiş. )
3.Kültür Alışverişi- Seni Küçük Canavar (Eğlenceli ve parmak sallamadan mesaj veriyor)
4.Cömert Ağaç (Daha çok yetişkin için. Ebeveyn-çocuk olayının nefis bir özeti. Görselleri harika)
5.Kızıl Ağaç ( Hayat güzel, yaşanacak güzel şeyler var, her gün farklı bir gün demeyi bu kadar güzel nasıl anlatırsın? Nasıl bu kadar güzel resimler çizersin ey Shaun Tan? )
6.Kıpır Kıpır (Görseller nefis, hikaye nefis)
7.Gergedanlar Krep Yemez (Görseller nefis, hikaye nefis)
8.Mamut Yıkama Rehberi (Görseller nefis, hikaye nefis )
Bu listeye baktığımda resimlerin benim için çok önemli olduğunu görüyorum. Karanlık , çatık kaşlı, özensiz resimlenmiş kitapları hiç alamıyorum. Öyle alıp alıp kenara kaldırdığım kitap çok oldu misal:
Karanlık, ders veren , iç bunaltan hikayeleri , özensiz yazılmış metinleri sevmiyorum.
Çocuk kitapları dünyası bir derya, kocaman renkli, ışıltılı bir okyanus..Kitap yazma olasılığım düşük, doğruya doğru ama bu dünya bana hep iyi geldi. Ayağıma kadar gelen fırsatı kaçırmayacağım için mutluyum.
Döner dönmez deneyimlerimi yazacağım.
”Çocuk kitaplarını neden seviyorum” yazımı okumak isterseniz tık tık
TÜM YORUMLAR
Bir dönem depresyondan sürekli çocuk kitapları okuyarak çıkmıştım. Her yaşa özgü olanları okuyarak. Ben de katıldım Tülin Hanım’ın seasına. Ben sadece bir seansa katıldım ama orada her hafta Ankara’dan gelen biri vardı. İlim Çin’deyse de gidip alacağız başka çare yok:) Çok iyi etmişsiniz.Bazen insan acaba doğru yolda mıyım acaba diye gidip görmek istiyor. Benim fikrime göre güzel bir çocuk kitabının gerçekten anlatacak bir derdi oluyor. Bunları zaten okuyunca kendimiz bile anlıyoruz. Ben Louis Sachar’ın tüm kitaplarını beğeniyorum. Çok küçük çocuklar için değil ama bir derdi var. Mutlu sonla biten kitabın sonunda insan göz yaşı bile dökebiliyor. Bu konu hakkına saatlerce konuşabilirim. Umarım dilediğiniz gibi çıkar ve de faydalanırsınız.
Günaydın 🙂 Ne kadar dolu dolu bir yorum olmuş. Eline sağlık.
Sachar’ı hiç duymamıştım, Çukurlar satışta görünen tek kitabı, ekledim alınacaklar listesine.
Aradığım tanımı yapmışsın ”Derdi olan edebiyat” . Şöyle bir durdum. Evet, gerçekten benim sevdiğim her çocuk kitabı bu sınıfa giriyor ama asla eleştirmeden, yargılamadan, suçlamadan..Bu harika bakış açını paylaştığın için minnettarım.
çok heyecanlı, çok merak ediyorum kursun nasıl olduğunu yazarsınız değil mi? bir gün benim de gitmek istediğim bir kurs çünkü:) sevgiler,:)
Şimdi yazıyorum Eren. Bugün yayınlarım 🙂