Olmayacak olanı oldurmak, zorladıkça zorlamak ve bir türlü vazgeçememek. Bu da bir tür narsizm olmalı.
Emre şubattan beri gitar dersi alıyor. İlk haftalarda (zaten ders haftada sadece 1 saat) çok hevesliydi ve Beyto ne dediyse kolayca yaptığını, çabucak kavradığını görünce kendisi de biz de çok mutlu olmuştuk.
Öğretmeni Beytullah Yanık (@musiophren hesabını kullanıyor) müzisyenlikle hayatını kazanan, eğlenmeyi öncelikli bulan şeker gibi bir adam. Yaklaşık 4 haftadır oğlanın ilgisini canlı tutalım, sıkılmasın, vazgeçmesin diye neredeyse halının üstünde takla atacağız. İşler zorlaşmaya başladı kaldı ki taş çatlasa 15. derstedirler. Emre müzikal olarak gerçekten yetenekli. Beyto radtgele bir melodi çalıyor ve aynısını Emre de çalabiliyor. Notaları tanımada kulağı epeyce iyi. Öyle katı bir sistem de yok; adam zaten eve geliyor. Emre yiyor içiyor, kalkıp dolaşıyor ama yok ! Olmuyor. Günde 3-5 dakika o gitarı eline almasını sağlayamıyorum.
Beyto ile dedik ki acaba iki kişi olsalar gaza gelirler mi? Onunla aynı seviyede bir okul arkadaşını aldık geldik dün. Yok gene olmadı. Ne düşündü bilmem daha yarım saat dolmadan bana kaş göz yapmaya başladı, ne zaman bitecek diye.

Korkarım ki bir PubG veya fortnite karakteri değilsek bu çocukların dikkatini çekme imkanımız yok. Hiçbir şeye heves yok. Hırs azim hiç yok. Daha 10 yaşında ”bitse de gitsek” havasındalar. Oğlum sen ne yaşadın daha bu hayatta? Nedir bu keyifsizlik? Havuza gitmek için yalvar, eve gelen özel öğretmenle gitar çalsın diye yalvar, yemek yesin diye yalvar, 15 dakika ders dinlesin diye yalvar. Tabağını kaldır, kapıyı kapat, sifonu çek, uyumaya giderken su götür, çişini yap, dişini fırçala diye her defasında ama her defasında hatırlat.
Bir yerde dev bir yanlışlık var.
Dün Beyto dedi ki ”Ben bu 2010 sonrası doğanlara ulaşamıyorum. Tek nota öğreteceğim diye yalvarıyorum gene olmuyor” . Yani daha 40 yaşındayız; bu kadar mı çağın gerisinde kaldık? Biz sizin yaşınızdayken anamız-babamız rahat etsin, yorulmasın diye neler neler yapardık? ne dersimi bilirdi, ne dişimi, ne sınavımdan haberi olurdu ne arkadaşımla yaşadığım tartışmadan. İlgili, sıcak anne-babaydılarama sanki bizim dünyamız onlarınkinden kesin çizgilerle ayrılmıştı. Herkesin derdi kendineydi.
Bu çok ”yaşlı” bir söylem değil mi? Hani gençleri anlamayan eleştiren büyükler olmayacaktık? Lakin önünde bir ekran ve iyi bir internet bağlantısı dışında hiçbir şeyle ilgilenmiyormuş gibi duran bu nesle empati yapamıyorum.

TÜM YORUMLAR
Daha 5,5 yaşındaki oğlumuzda da benzer sıkıntıları yaşıyoruz. Daha dün gece üst üste küçücük evde körebe, boğuşmaca, güreş vs. oynadık ve dinlenmek için oturur oturmaz ağzından çıkan laf şu:
“Çok sıkıldım!”
Ekranın karşısında bırak akşama kadar gıkı çıkmaz ama. Ne olacak dersiniz böyle?
Yazınızı izninizle forum.rehitu.com adresinde de yayımlıyorum link vererek.
Ne demek, yayınlamanıza çok sevinirim teşekkürler.
Biz yapamadık ama siz siz olun günde sadece belli bir saat diliminde kullanmaya alıştırın. Şimdi yeni bebek de var, işiniz çok zor :((
Bebek doğmadan önce o belli saat dilimleri çok netti ancak bebek doğduktan sonra maalesef biraz aksamalar oldu. Tekrar düzene oturtacağız yakın zamanda….
Maalesef bundan sonra hep olacak :((
Ah Elif ah… yazının her kelimesine katılıyorum. Tüm yapılması gerekenleri tek tek hatırlatmaktan inan yoruldum, devamlı söylemekten geriliyorum ve bazen sabırlı olabileceğim yerde patlıyorum. Bırakayım kendi haline dediğimde hiç biri yapılmıyor. E anne baba olarak bizde de mükemmeliyetçilik var maalesef. Bir yerden sonra yine patlama 🙁 Bizde ekran süresi sınırlı ve belirli ama bu da çözüm olmuyor; çünkü tüm gün o an için yaşıyorlar, onun dışında yine hiç bir şeyin önemi yok. Bu aralar aklımda tek soru: Biz nerede yanlış yapıyoruz ?
Sevgiler
Aaa Seher :)) Hoşgeldin, yorum için teşekkür ederim.
Ebeveyn olmakta çuvalladığımız nokta çok, saymakla bitmez ama kendimize çok kızmayalım. Çekirdek aile olmak eğer Alman anası değilsen bir ütopyanın peşinden koşmak aslında.
Bu kadar yazıp çizmişim peki sabah ne yaptım? Emre dizüstü bilgisayarda fortnite oynasın diye bilgi işlemciden akıl almaya gittim. Nu ne perhiz bu ne lahana turşusu..
Gerçekten yeni neslin ilgisini çekmek ya da mutlu etmek imkansız gibi bir şey. Biz gerçekten hep kendi başımızın çaresine bakarak büyüdük. Sıkılınca kimse oyalamadı bizi, sıkılmayalım ya da yeteneklerimizi geliştirelim diye yalvar yakar kurslara gönderilmedik. Hatta biz yalvarsak bile imkanlar el vermediği için birçoğumuzun içinde ukde kaldı müzik ya da spor kurslarına gitmek. Ama işte şimdi şu internet her şeyi durduruyor, tek ilgilendikleri internet, oyunlar, Instagram, Snapchat… Elden gelen çok bir şey yok maalesef 🙁
Peşlerinde koşuyoruz, eve gelen gitar hocasını dinlesin de 2 şarkı çalsın diye..Bilmem ne olacak bu işler..Teşekkürler yorum için..