Geri Sayım-30; Hayat Bazen Tatlıdır

Aralık 2, 2025
2
Views

2025 şubatında başlayan diyet sürecimden ara ara bahsediyorum. Beslenme alışkanlıklarımı değiştirmeyi başardığım için kendimle gurur duyuyorum. Bu süreçte beyaz undan yapılmış bir şeyler yediğimde hazımsızlık-şişkinlik-gaz döngüsüne girdiğimden emin oldum. (2016 yılındaki endoskopi raporunda glüten hassasiyetim patoloji tarafından da onaylanmıştı ama kulak ardı etmiştim.) Beyaz una daha doğrusu ekmeğe bulabildiğim en iyi ve kolay taşınır alternatif ise karabuğday patlağı. Sulu bir yemeğin yanında ve kahvaltıda masada ne olursa olsun o ”ekmek” tadına ihtiyaç duyuyorum.

Karabuğday patlağı tüketirken şöyle bir sorun var: Açıldıktan kısa süre sonra yumuşuyor. Ne kadar baktıysam da o boyutta saklama kabı bulamamıştım ta ki annemin oradaki A101’e girene kadar. Hem de cam ve çiçekli. Fiyat uygun. Hemen 1 tane alıp elimdekini koydum ama en az 2 tane daha lazımdı. Bagajım zaten ağırdı, yedekleri alamadım.

2 gün önce Emre atıştırmalık almak için markete giderken resmini gösterip almasını rica ettim. Çocuğum aynısını buldu, raftan bir paket patlak alıp sığıyor mu diye test etti ve 2 tane alıp geldi. Ne kadar sevindim anlatamam. ”İşte kadınları mutlu etmek bu kadar kolay” diyerek subliminal mesaj vermeyi de ihmal etmedim.

Bahsettiğim saklama kabı üstteki görselde görünüyor . Yanında kendi pişirdiğim sütün üzerinde oluşan kaymak, ceviz ve dut pekmezi-fıstık ezmesi yedim. 2 tane pirinç patlağıyla beraber gayet doyurucu ve beni mutlu eden bir kahvaltı oldu. Sabah açlığı ne kadar övülürse övülsün bana göre değil. Bir çay içip iki yudum bir şey atıştırmadan güne başlamış gibi hissedemiyorum. Yedi yıl boyunca köyden ilçeye okula gittim ve bir sabah bile evden kahvaltısız çıkmadım. Annem hazırlamadıysa eğer -Nur içinde yatsın- babam hazırlardı. Herhalde oradan gelen bir alışkanlık.

Annemden onca zahmetle getirdiğim -gerçekten- organik kara lahana ve pazılarla dün sarma yaptım. Azıcık kartlamış olanları soğanla kavurdum; üstüne yumurta kırar mis gibi yerim. Kestaneler maalesef küçüktü ve 2 günde içleri kötü olmuştu yine de yedik. Birkaç elma bekliyordu dolapta, onlardan diyet tatlı niyetine ”Şarlotka” yaptım. Hayaller ve gerçekler tutmadı tabii. Benimki borcamda kurudu kaldı , hiç kabarmadı.

 

Elmalı Şarlotka | Vanilins

hayaller

Eren , ondan su isteyen ama belli bir bardakla getirmesini rica eden babasına şöyle bir cümle kurdu.

”Beggars cant be choosers.” Dilencilerin seçme hakkı yoktur demekmiş.

Okulda İngilizce konuşma ödevini ergenlik obezitesi hakkında hazırladı. Bu çocuk devlet okulunda okuyup hiç ders almadan,  youtubedan ve çevrimiçi oyunlarda yabancılarla konuşarak kendi kendine İngilizce öğrendi. Herhalde ömrümüzü tüketen internetin bize en büyük faydası bu oldu.

Şarlotkaya niyet Eren’e kısmet bir yazı oldu 🙂 Çünkü hayat böyle.

Etiketler:
· ·

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir