8 MART ÇİÇEĞİ |
9.Boyun Eğicilik Şeması (Senin Dediğin Gibi Olsun)
Hayatınızdaki diğer insanlar her zaman size kontrolcü geliyor ve kontrol ediliyormuş hissine kapılıyorsunuz. Merkezde sizin diğer insanları memnun etme inancınız yatıyor.Kişi kendisini memnun etme ihtiyacı duymuyor ve diğer insanların istekleri onunkilerden önce geliyor.
Kendi hayatınızdaki olayları şekillendiremediğinizi hissediyorsunuz ve sıkışmış, kader tarafından bir kenara atılmış algılıyorsunuz.
Kendinizi herkesin anlaşabileceği nazik ve yardım sever bir insan olarak görüyorsunuz. Çatışmalı durumları önlemeye meyillisiniz. İnsanlar sizden uygun olmayan bir şey yapmanızı beklediklerinde bile onlara ”evet ” diyorsunuz. (Bu kesinlikle benim şemalarımdan biri!)
Kendini feda edenler, başkalarının iyi hissetmelerinin sorumluluğunu taşırlar. Çocukluklarında kendi kardeşlerinin bakımına özgü çok fazla sorumluluk almışlardır.
Empatik bir kişisiniz. Başkalarının acılarını hissediyorsunuz ve bunları dindirmek istiyorsunuz
(Kesinlikle).
10.Yüksek Standartlar Şeması (Hiçbir Zaman Yeterince İyi Olmuyor)
İlk duygu baskıdır. Hiçbir zaman gevşeyip hayattan zevk alamazsınız.Sürekli ilerlemek için zorluyorsunuz. Okulda, işte, sporda, hobilerinizde , flörtte ve cinsellikte en iyi olmak için çalışıyorsunuz. Kusursuz bir şekilde yaratıcı ve düzenli olmalısınız.
Yeterince uğraşırsanız o harika mükemmellik duygusunu yakalamanın mümkün olduğuna inanırsınız. Özgür olacağınız bir geleceği hayal edersiniz. Ancak o huzur hiç gelmez. Ulaşmanız gereken başka yüksek standartlar bulursunuz.
Kökeninde ebeveynin sevgisinin yüksek standartları gerçekleştirmenize bağlı olması, bir ya da iki ebeveynin de yüksek dengesiz standartlarının olması, beklentileri karşılayamadığınızda ayıplanıp eleştirilmiş olmak yatabilir.
11.Haklılık Şeması (İstediğim Her Şeye Sahip Olabilirim)
Şımarık haklılık: Kendinizi özel görüyorsunuz. Talepkar ve kontrolcüsünüz. Her şeyin sizin istediğiniz şekilde olmasını bekliyorsunuz. Başkalarının duygularına yönelik çok az empati duyarsınız. Kendinizi kanunun üstünde görürsünüz.
Bağımlı haklılık: Başkalarına bağımlı olmaya hakkınız olduğunu düşünürsünüz. ” Zayıf, yetersiz, ihtiyaç içinde kişi” rolüne bürünür ve diğerlerinin güçlü olup size bakmasını beklersiniz.
Dürtüsellik: Sonuçlarını düşünmeden istekleriniz ve duygularınızla hareket edersiniz. Özellikle sıkıcı ve rutin olan uzun süreli işleri tamamlarken yaşanan sıkıntıları tolere edemezsiniz.
Kökeninde: Zayıf sınırlar en sık rastlanan nedendir. Ebeveyn çocuk üzerinde yeterli disiplin ve kontrolü sağlayamaz. Çocuklar ne isterse hemen yapılır. Sorumluluk almaları ya da verilen görevleri bitirmeleri beklenmez. Başka bir türde ise çocuk ebeveyne bağımlı olacak şekilde her işi anne-baba üstlenir. Kusurluluk, sosyal izolasyon ve duygusal yoksunluğun telafisi olarak da bu şema ortaya çıkabilir.
————————————————————————————————————————–
Değişimin Felsefesi
Kendine yardım kitaplarının , bu da dahil olmak üzere , değişimi olduğundan daha kolay gösterdiğini biliyoruz. Değişim süreci zorludur ve düzensizdir. Hastalarımız bunu ”iki ileri bir geri” olarak tanımlar. Değişmeye çalışırken karşılaşacağınız bir çok engel olacağını bilmelisiniz.
İlk olarak hepimizin mutlu ve tatmin olmayı isteyen bir yanı olduğuna inanıyoruz.Değişim süreci bu sağlıklı tarafın uyandırılmasını içeriyor.
————————————————————————————————————————–
Benim notum: Bana eşik atlatan bu güzel kitabı üç yazıda ancak özetledim ; tabi kendimce..Çok kitap okuyan biri olarak çok az kitabı bu şiddette tavsiye ettim bugüne kadar. Üstte bir paragraf yazdığım değişimin felsefesi kısmına da ayrıca bayıldım.
İyi okumalar herkese ve iyi keşifler.