Bugünü Yaşama Arzusu, Irvin Yalom

Kasım 14, 2016
314
Views

Irvin Yalom ne kadar iyi bir doktor bilmiyorum ama üretken bir yazar olduğu kesin. Viki Türkçeye çevrilen 21 kitabı olduğunu yazmış.

Benim ilk üçüm:

1. Divan

2. Aşkın Celladı

3. Niçe Ağladığında

Üçlemede sıra yine değişmedi. Bugünü Yaşama Arzusu hevesle okuduğum, sevdiğim bir kitap oldu ama öyle ayılıp bayılmadım doğrusu. Yazarın iyi bir kurgu ve zengin karakterler yaratmakta başarılı olduğu kesin. Birazcık konudan bahsedeyim:

———————————-Spoiler———————————————————————–

Philip isminde bir adamımız var. Seks bağımlılığı nedeniyle kitabımızın kahramanı olan terapiste başvuruyor ve üç yıllık bir terapinin ardından hiçbir ilerleme kaydedemediği için tedaviyi bırakıyor.

Aradan 20 yıl geçiyor, belki daha fazla..Terapistimiz Julius, melanom (kötü huylu, ölümcül kanser) olduğunu öğreniyor ve doktorları en azından bir yılı sağlıklı geçireceğini söylüyor. Günlerce düşünüyor ve son yılını en sevdiği işe devam ederek yani psikiyatrist olarak geçirmeye karar veriyor. (Bu noktada ben hikayenin farklı bir yöne akacağını umdum.)

Bu arada Julius ,başarısız olduğu hastaları tarıyor ve Phlip’e ulaşarak ne durumda olduğunu öğrenmek istiyor. Philip iyileştiğini ve terapistinin ünlü filozof Arthur Schopenhauer olduğunu, onun sayesinde kendine yeni bir hayat kurduğunu hatta terapist olmaya uğraştığını söylüyor.  Julius ufak çaplı bir şok sonrası Philip’i görmeye gidiyor ve onun soğuk, ukala, üstten bakan tavrına iyice gıcık olsa da merak etmekten kendini alamıyor. Philip’in terapist olup hasta kabul edebilmesi için uzun bir süpervizyon sürecinden geçmesi gerekiyor ve Julius’a bir anlaşma teklif ediyor. Kendisi Arthur Schopenhauer’i doktora öğretirken doktor da ona süpervizörlük yapacak.

Julius’un bir şartı var: Bir süredir devam eden terapi grubuna Philip’in 6 ay boyunca düzenli olarak katılması. Ciddi pazarlıklar sonucunda Philip kabul ediyor ve macera başlıyor.

İki kadın (Biri de Hindistan’a gitmiş 2 aylığına), üç erkekten oluşan grup, yüzlerine bakmayan, göz teması kurmayan, mizah duygusu hiç olmayan, engin bir felsefe bilgisine sahip, yakışıklı Philip’in gelmesi ile epey hareketleniyor. Uzun süre hiç sesi çıkmayan ve herkese üstten bakan Philip, Hindistan’daki kadın üye Pam’in dönüşü ile gruba aktif olarak katılmak zorunda kalıyor çünkü yıllar önce Philip  asistan, Pam öğrenci iken aralarında cinsel ilişki yaşanmış ve Pam çok ciddi yara almış.

Julius’un bir yılının sonunda bizi güzel sürprizler bekliyor..

—————————————————————————————————————–

Haydarpaşa garı, 11.11.2016
Kitabı okuduğum Kadıköy sahilinden manzaralar

Neden ayılıp bayılmadım? Pam ile Philip karşılaşması biraz zorlama geldi. Julius’un 51 hafta sağlıklı olup son hafta kötüleşmesi hakeza. Arthur Schopenhauer felsefesi ve hayat tarzı çelişkiliydi vs.

Bende çok iz bıraktı mı henüz bilmiyorum, belki bir okuma daha yapmalıyım ama bu soğuk günlerde keyifle okunacak bir kitap.

Puanım 10 üzerinden 7.

Etiketler:
·
Kategori:
Kitap Yorumu

TÜM YORUMLAR

  • Ben bu kitaptan çok etkilenmiştim. Özellikle satıraralarında çarpıcı şeyler vardı diye hatırlıyorum. Uzun zaman oldu okuyalı. Ama beğendiğim ve uzun süre etkisinde kaldığım bir kitaptı.

    Anne Kaleminden Aralık 2, 2016 12:52 pm Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir