Anlar var yaşamımda ; kocaman gülümsediğim, mutluluğu bütün hücrelerinde hissettiğim . Ne yazık ki saniyeler süren ama saf, katıksız bir hisle doyasıya iyi olduğum hatta ”iyi olmak” nasıl bir şeymiş anladığım anlar.. Belki de ruhumu iyileştiren, tamir eden en önemli unsurdur bu küçük anları yaşamak. . Bununla ilgili yeni bir etiket oluşturdum, serinin ilki örgü ile ilgili oldu .
Örgü deyince aklıma gelen sahneler mutlu ediyor beni; Bebek bekleyen bir ailenin sevinci, umutları, yumuşacık bebek yünleri, tombiş ayaklara giydirilmiş patikler,.. Lapa lapa kar yağarken sobada ekmekler kızarır, kestaneler pişerken, hayat öylesine, olması gerektiği gibi akıp giderken yapılan bir iştir örgü örmek. Bir annenin çocuğu üşümesin diye , ilmek ilmek ördüğü bereler, kaşkollar, gelinlere ve damatlara örülen yelekler (tabi eskidendi bu, mutlaka krem rengi ya da beyaz olurdu ve usta bir örgücü tarafından örülürdü), rengarenk paspaslar, yumuşacık ve sıcacık battaniyeler geçiyor aklımdan.
Modern zamanlarda unuttuğumuz ”üretmenin hazzı” na kavuşmak için yapılabilecek bir şeydir örgü örmek. Hele şimdi öyle güzel, öyle çeşitli ipler var ki, kendini en beceriksiz sayanı bile heveslendirir ipçi dükkanları.
Bütün resimleri webden buldum, hepsine bayıldım, çocuklarımın büyüdüğünü, koşturmacanın bittiğini, bol bol vaktim olduğunu, örgü şişleri veya tığı elimde , tıpkı alttaki resimde gördüğüm gibi kocaman ,çok renkli bir battaniye ördüğümü hayal ettim..