Yoga Hocamız Pelin Gezek Kimdir?

Ekim 26, 2016
328
Views

Bana Yoga’yı sevdiren tatlı insan Pelin Gezek’e birkaç soru yönelttim. Kendim de onu tanımıyor ve merak ediyordum. Bana güzel bir kompozisyonla cevap verdi: olduğu gibi aktarıyorum. Onunla çalışmaktan çok memnunum. İyi ki yollarımız kesişti 🙂

pelin gezek, yoga
Pelin; iyi bir imgeleme ustası 🙂 İyiyi, güzeli imgelemeyi 30’lu yaşlarının başında hayatın zorlaması ile öğrenebilmiş,  şifa verebilmeyi, bu hayatta birilerine az da olsa bir fayda sağlamayı arzulayan yoga ile öz arayışında derinleşen minik Kiraz’ın annesi, Yüce’nin eşi ve güzel köpek Nero’nun sahibesi…
2006 senesinde İstanbul’da çok sevdiğimiz arkadaşlarımızla sohbet ederken  -ki ben o zamanlarda gayet kurumsal bir şirkette 09:00-18:00 çalışan bir beyaz yakalı idim-  bu şehirden göçüp küçük bir kasabada yaşama fikrini kuyuya bir taş olarak atmıştık. Hayatın öğretileri her zaman çok tatlı olmuyor ama Şems’in dediği gibi benim hayatımın altı üstünden daha iyi oldu.  Geçirdiğim rahatsızlıktan sonra tüm rotayı “sade”liğe çevirdik ailecek. Tükenmeden tüketmeyi, ellerimizle ve gönlümüzle bir şeyler üretme fikrini araştırmaya başladık.

Kiraz daha karnımdayken 5 dakikalık mesafeyi 1 saatte araba ile gittiğimde de ona bir söz verdim; onu İstanbul’da büyütmeyecektim. İstanbul gibi bir metropolde yaşarken daha küçük bir yere göç denemesi için çok iyi bir geçiş lokasyonuydu bizim için Bodrum.
Bu arada Yoga hep hayatımda vardı, çok sevdiğim bir arkadaşımın derslerine girmek adına müthiş İstanbul trafiğini göze alıyordum. Belki o zamanlar ki imgelemem yoga dersinin sonunda mutlu gözlerle baktığım hocalarımdan birinin yerinde olmaktı kim bilir… 🙂
Ama özellikle tedavi döneminde şifalanmak, daha çok bedenime, zihnime ve duygularıma zaman ayırmak için yoga bana ilaç oldu. Meditasyonun zihni nasıl şifalandırabildiğini, aslında zihnin (bilincin ve bilinçaltının) gücünün tahminimizden çok daha ötesi olduğunu, gerçekten neyi yaşamak istiyorsak içten bir şekilde onu gerçekleştirebileceğimizi ben kendi hayatımla gördüm. Ve bu görüyü başkaları ile paylaşmak istediğim için de eğitmenliği seçtim. Yoganın sadece fiziksel hareketlerden  ibaret olmadığını, hizmet ettiği çok büyük ve derin bir amaç olduğunu öğrenmek ve öğrendiklerimi aktarabilmek için Cihangir yoga bana iyi bir okul oldu.
Bodrum’a ilk geldiğimde çocuk yogası ile başlayacaktım, kafamdaki  plan biraz bu yöndeydi. Açıkçası taşınmadan önce tamamladığım bir eğitim modülü vardı ve onu canlı tutmak istiyordum ama taşınma, yerleşme, Kiraz derken deneme dersini bir türlü planlayamadım; bir salon ile konuşmuş olmama rağmen. Derken hikayenin burdan sonrasını zaten biliyorsun sizin gibi güzel, yogayı hayatında gerçekten doğru yere koymayı amaçlayan insanlarla tanıştım. Bana çok iyi geldi. Ve bir kez daha gördüm ki hayat zaten olması gerekeni senin için planlayıp karşına çıkarıyor. Bundan sonrası da serbest düşüş benim için kendi pratiğimde derinleşmek, daha çok öğrenmek,  yoga öğretimi çeşitlendirmek sonraki planlarım içinde yer alıyor. Bu ay sonu hamile yogası için Neslihan Hoca ile çalışmamız olacak. Bodrum’da kışı bekleyenlerdenim ben biraz daha buraya köklenmek aitlik yaşayabilmek için belki daha farklı çalışmalarımı o dönemde yapacağım ama dediğim gibi ben akışa güveniyorum 😉



Kategori:
Günlük

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir