Emre geçenlerde ”Lan” dedi diye ceza olarak münazara ekibine seçilmiş. Acayip morali bozulmuş, katılmak istemediği için müdüre gitmiş Eve gelince okula gitmek istemediğini, etkinlik günü kesinlikle gitmeyeceğini söyledi. Neyse ki ertesi gün sakinleşmişti. Yazının başlığındaki soru münazaranın konusuydu. Emre’nin takımı zamanı bizim yönettiğimizi savundu. (İlk etabı onlar kazanmış. )
Ah oğlum…Zamanı kim anlamış ki bugüne kadar? Mesela, sen ne ara bu kadar büyüdün de doğum günü olan arkadaşınıza oyuncak ayı almaya gittin? ”LGS konusunda iyi ki yapmışım dediğin ne var?” diye soran rehberlikçiye ”İyi ki her dakikayı çalışarak geçirmemişim” diyecek kadar hangi ara hazırcevap oldun?
Yıllar nasıl bu kadar hızlı geçiyor? Daha birkaç hafta önce değil miydi 2023’e veda yemeği? Arada yaşanan onca dram, dökülen gözyaşları, içine gömüldüğüm varoluşsal krizleri nasıl unutuverdim?
Belki de zamanı yönetebileceğimizi sanmak en büyük yanılgımız. Zaman bizi önüne katıyor, sel gibi sürüklüyor, taştan taşa çarpıp eğiyor ve büküyor.

Özer’in dediğine göre bizim evde olmadığımız son derste şov yapmış. Ne gösterdiyse anında çalmış. Özer notaları yazmaya yetişememiş.