Bodrum’daki ilk evimizin manzarası |
Aradan 20 gün geçmiş son yayından bugüne! İnanılır gibi değil ,zamanın hızı baş döndürücü. Bizim için sürprizlerle başlayan 2013’ün ilk çeyreğinde Bodrum’a taşındık ve ben ev hanımlığına terfi ettim tekrar. Tayin işlerim hallolana kadar mecburen evde olacağım. Bakıcımız da olmadığından hepimizin lehine bir durum bu. Üç nisandan beri bakıcımız yok ve itiraf etmeliyim ki çileden çıkmaya yaklaştığım anlar oluyor. Çocukla molasız 12 saati baş başa geçirmek beni çok zorluyor. Sanal dünyadan tanıdığım ikiz-üçüz annelerinin önünde saygıyla eğiliyorum yeri gelmişken. Hele üçüz annesi Sema’nın hayatını düşündükçe ”anne” denen varlığın doğaüstü güçleri olduğundan yüzde yüz emin oluyorum. Bu kadar zorlanmamda payın büyükçe bir kısmının bana ait olduğunu bilmek beni ayrıca üzüyor ; bir türlü yola koyamadığım uyku meselemizde gecede bir kez de olsa uyanmalar devam ediyor ve zombi gibi dolaşıyorum ortalıkta. Emre’ye sınır koymayı beceremiyor oluşum da diğer önemli sorunum. İsteklerine baştan ”hayır” deyip sonra izin vermektense hiç çatışmaya girmemeyi seçiyorum , bu nereye kadar devam edebilir bilmiyorum. Kreşle birlikte bizi çok ciddi sorunların beklediğini hissediyorum.
Haziranın ikinci haftası kreşe başlayacak Emre. Bodrum’da epey tercih edilen Patika’ya gidecek. Bana hala çok küçük gelse de insan içine karışmak için ,ikinci bebekten önce alışsa iyi olur diye düşündüğümden ve evde ona yetmenin, onu mutlu etmenin sıkıntısını çektiğimden vazgeçmemeye kararlıyım. Unutmadan bezini kendiliğinden bıraktı ancak oyuna daldığında , dışarıdayken veya canı istemediğinde altına yapıveriyor. Çamaşır makinesını icat edenden Allah bin kere razı olsun:)
Bodrum’da olmaya gelince : Çok güzel bir coğrafya her şeyden önce. Tertemiz , mis gibi , hafif ve yormayan havası ,yeşilliği ve denizi beni mest ediyor. Kurak ve sapsarı Güneydoğu’dan sonra Bodrum serin bir vaha gibi.En sevmediğim yanı ise izole bir hayat sürüyor olmamız. Henüz yeni taşınmış olmamızın bunda payı olsa da burada herkeste bir yazlıkçı havası var . Kimseyle kalıcı ilişkiler kurmak mümkün değilmiş gibi.. Evden çıktığımızda vakit geçirebileceğimiz bahçe dışında bir yer yok. Park hiç yok. Merkezde iki adet çocuk parkı gördük şimdiye kadar. Mahalle bakkalı havasındaki marketlerden de hiç yok ; hep devasa süpermarketler ve oralara çocukla girmek hem akla hem cüzdana epey zarar veriyor.
Şimdilik haberler bu kadar..