Okuması zor bir kitap oldu benim için. Araştırmalar, makaleler ile desteklenmiş , sıkıcı diyebileceğim bir eser , ancak öne sürdüğü fikirlere burun kıvırmak imkansız. Hele bizimki gibi
başarının nota, puana odaklı olduğu, her gelen bakanla koca eğitim sisteminin baştan aşağı değiştirildiği, Şeker Portakalı gibi bir kitabın sakıncalı bulunabildiği yalnız ve güzel bir ülkede çocuk büyütüyorsam.
Hem ben hem eşim etiket sevdalısı değiliz şükürler olsun. ”Filanca koleje gitsin çocuklarımız, gitmezse kendimi keserim” sendromuna yakalanmadık -henüz- .Oldukça uzun eğitim hayatımızdan sonra mutluluk ve tatminin akademik başarıda değil, bireysel farklılıkların öne çıkarıldığı , çalışma kavramının yetenek ve keyifle iç içe olduğu bir eğitim anlayışı ile mümkün olduğunu düşünüyoruz.
Çok olağandışı bir gelişme olmazsa çocuklarımızın gideceği okul belli: Mutlu Keçi İlköğretim Okulu 🙂
Bu da okulumuzun öğretmenlerinden birinin blogu http://mutlukecilerinulkesi.blogspot.com.tr/
ndan tekrar elime alasım yok.
Kitapla ilgili nette dolanırken şöyle bir blog yazısına rastladım:
E-POSTA ABONELİĞİ
Aşağıdaki kutucuğa e-posta adresini yazarak her yeni makaleden anında haberdar olabilirsin
Abone olduğunuz için teşekkür ederim.
Bir şeyler yanlış gitti. Lütfen tekrar deneyin.