Nelerden Hoşlanırım?

Kasım 5, 2015
255
Views

Böyle mimleri seviyorum. Hem can sıkıcı gündemden uzaklaşıyorum hem de sevdiğim bir çok şeyi bir araya getiriyorum; bu da bana iyi geliyor. Mimin ilk başlatanı yemek-kitap-film demiş , biraz daha genişleterek yazmak geldi içimden.

Yemek- İçmek : Tencere yemeklerini seviyorum ana yemek olarak. Çorba büyüdüğüm evde her öğün içilen bir şeydi, hala çok severim; özellikle etli, kıymalı, sebzeli zengin çorbalara bayılırım. Zeytinyağlılar ve yoğurtlama dediğimiz mezevari çeşitleri ayrıca severim. Salata pek sevmiyorum. Genel olarak sebze-meyveye mesafeliyim.

Su dışında içeçek aramam sofrada. Gazlı içecekler, meyve suları hiç ilgimi çekmez. Bazen çocuklar yoksa kola içiyoruz dışardayken. Eve hiç almayız.

Kek ve yanında / çay-kahveye zaafım var. Beni yumuşatmak ya da mutlu etmek isteyen biri ”Gel bi kahve içelim” desin yeter. Şeker ve una atom bombası muamelesi yapılan bugünlerde dahi bu zaaftan kurtulmak gibi bir çabam yok ama ölçülü yerim ve kilo sorunum yok sayılır. Çikolata ve şerbetli tatlı hiç aramam, çay-kahve 5 yıldır şekersiz, telafi ediyorumdur umarım.

Film, dizi: İzlemek eylemini seviyorum. Televizyonda izlemekten hoşlanmadığım şeyler yarışmalar ve siyaset programları , tabi ki maç vs.

Süper Baba, Şaşıfelek Çıkmazı (Çok eski. Youtube ‘da var. Olağanüstü güzel), Yedi Numara (Ah Vahit Emmi ve Zeliha Yenge)  , Yeditepe İstanbul , Asmalı Konak, Aliye (O nasıl jenerik müziğiydi öyle, ayin gibi),  Bir İstanbul Masalı ve Ezel’den sonra yıllardır dizi izlemedim. Son takip ettiğim dizi Behzat Ç. idi, hala açıp seyrediyorum 84. bölümünü özellikle.

Yabancı dizilerden Spartacus, Rome, Breaking Bad ve bugünlerde Homeland favorim oldu. How I Met Your Father, Two and A Half Men, The Big Bang Theory, Everybody Loves Raymond gibi yabancı komesi dizilerinin tekrarlarını izlerken bile kahkaha atıyorum. O kadar iyiler.

Sinemaya gelince fantastik ve kurgudan nefret ederim. Mutlaka içimde bir yerlere dokunmalı film. Üstteki afişteki filme bayılırım mesela. Savaş filmleri çok etkiliyor beni, aylarca yıllarca aklımdan çıkmıyor, çok üzülüyorum. Schindler’i seyretmemiş olmayı dilerdim , o kırmızı paltolu kız geceleri aklıma gelir ve resmen kalbim sıkışır. Çocuk ve savaş olan film izlemem mümkünse.

Eski Türk filmlerine; özellikle Türkan Şoray-Kadir İnanır klasiklerine, Hababam Sınıfı serisine, Münir Özkul- Adile Naşit- Şener Şen- Ayşen gruda ekibinin oynadığı harika filmlere hastayım. Tosun Paşa, Süt Kardeşler gibi Kemal Sunal klasiklerini bin kere izledim, bin kere daha izlerim.

Tindersticks

Müzik: Bu konuda gayet geniş bir yelpazem var. Arabesk de dinlerim, Yıldız Tilbe de, Ravel’in Bolero’suna da bayılırım, Neşet Ertaş’a da. Sibel Can’dan Adını Dağlara Yazdım’ı da seviyorum, Tindersticks’in Lets Pretend’ini de.

Son seneye kadar hiç yabancı müzik dinlemedim çünkü sözleri mutlaka anlamam lazım ama bazı melodiler kelimelerden üstün; kesin bilgi.

Yemek yapmakla aram yok ama bu kitabın yazarındaki tutkuya hastayım

Kitap: Geldik zurnanın zırt dediği yere. Blogumun yarısı kitap yorumlarından oluşuyor. Sevmek değil bir bağımlılık benim için. Hep soruluyor ” Nasıl vakit buluyorsun ?”. Cevabım ”Vakte ihtiyacım yok ” oluyor çünkü okumadan çok kötü, renksiz, keyifsiz oluyor günlerim. Hele ki online satın almayı keşfettiğm son iki-üç yılda neredeyse on beş günde bir sipariş veriyorum. Kitapyurdu bunun farkında mı ? Değil tabi. Bana bir termos hediye edin dedim oralı bile olmadılar.

İlginçtir ki ben koleksiyoner değilim. Sevmediğim kitabı sırf kütüphanemde görünsün diye elimde tutmam. Öyle yüzden fazla kitap dağıttım , hala da dağıtıyorum.

Yeni bir yazar keşfetmek acayip mutlu ediyor beni. Listemde çok isim var. Daha az önce 18 kitaplık bir set sipariş verdim idefix’den. Çocuk kitapları da ayrıca çok aldıklarımdan. Okumak isterseniz: Çocuk kitaplarını neden seviyorum ?

Boş vakit: Seyahat beni acayip besliyor. Elimde olsa her ay bir hafta sonumu gezmeye ayırırdım. Sırt çantası yeter bana. Tek başıma olmak, özgürlük, yeni tatlar-sokaklar- insanlar- mekanlar tam bana göre.

Kitap- çay- şömine ise elimin altındaki en zevkli seçenek.

Çocuklar: Kuzularımla yapmayı en çok sevdiğim şey evde ya da dışarıda serbestçe takılmak. Varlıkları, konuşmaları, sıcacık kalpleri, yumuşacık elleri, hemen akan gözyaşları, birbirleri ile olan ilişkileri..İyi ki varlar.

Mevsim-Mekan:

Kış insanıyım ben arkadaş. Nokta.

Etiketler:
·
Kategori:
Günlük · Kitap Yorumu · Sinema

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir