Coşkuyla Ölmek çok sevdiğim, hayran olduğum, ağzım açık okuduğum bir kitap olmuştu. Şule Gürbüz bir kelime sihirbazı, inanılmaz bir göz bağcısı. Kambur onun ilk kitabı. Kamburu olan bir cücenin sayıklamaları özetle , herhangi bir olay, kurgu vb yok. Adamın aklından geçenleri okuyoruz.Sadece 92 sayfa. Yüksek bir beklenti ile başladım ama kesinlikle Coşkuyla Ölmek’de kalemini çok yukarılara taşımış. Kambur’u çabucak, pek de hayran olmadan, bir an önce bitirmek için okudum bir-iki saat içinde.
Yılın son kitabı bu oldu. Puanım 10 üzerinden 6.
Alıntılar:
” Bir cümle söyleyebilmek için – o da çoğu kez yalan- koca kitaplar yazılıyordu. En azından kapaklarına ‘Bu kitap bilmem kaçıncı sayfadaki o sarsakça cümleyi söyleyebilmek için yazılmıştır.’ diye bir not düşülebilirdi. ”s.9
” Sormaktan nefret ederim- kim neyi bilebilir ki? Ne sorarsanız sorun, herkesin hemen kendini düşünmesi ve kendini anlatmaya başlaması bu yüzdendir.” s.10
”Arkadaşlık diye bir şey yaşamadım şimdiye dek- aklıbaşında her insan gibi. Çünkü birilerini kandıracak, her gün yeni bir şeyler ve ‘kendim’ diye anlatabileceğim bambaşka bir kişilik arayacak kadar ne zamanım oldu ne de gücüm.” s.17
”Söz aynaysa, yansıtır yalnızca- hiçbir zaman kendisi değildir. İnsanlar bu aynaların düz mü eğri mi olduğuyla ilgilidirler; benimse aynaları kırmak, en büyük zevkim.” s.20
” Bu yeryüzü panayırında hiçbir şey yapmadan durmak; sizleri seyretmek uğruna, sürekli para ve değerli şeylerimi veriyorum. Panayırın ötesi uçurumlarla dolu- birkaç kez kenarına gittim ama gördüm ki o da eğlencenin bir parçasıymış. Kayıtsızlığımın bir nedeni yaşamda kendimi perdede seyrediyor gibi hissetmem. Bu filme hiç ara verilmiyor, oysa susadım, sıkıldım ama çıkan da bir daha giremiyor ve yanımdaki yöremdeki koltuklar ölülerle dolu; dayanamıyorum. Oyunumu beğeniyorum ama bu oyun asla bana göre değil.” s.22
” Birine, bir çocuğa ‘Ne akıllısın!’ demek korkunç bir şey. İnsanı ömrü billah sersem etmenin en etkin yolu…Böylece rahat ve sıradan şeyler yapabilme şansı tümüyle elinden alınmış olur.” s.28
” Boş inançlar ile zavallı umutları incelik, duyarlılık yerine koyan; herkesin akıl edip de söylemeye utandığı şeyleri zeka, can sıkıntısını derin duygu, sarhoşluğu çılgınlık sayan; birlikte dolaşan ama birbirlerine dönüp bakmaya ürken; ne durmayı ne hareket etmeyi bilen çaresiz tilkiler..” s.84
Not: 2016’nın ilk kitabının da Şule Gürbüz olması ne hoş bir tesadüf 🙂
TÜM YORUMLAR
Bekliyorum listeni bilesin 🙂
2017 de tanımam gereken bir yazar daha…