Nasıl şükretsem bilemiyorum; evet yaz bitti. Yangınlarla, pahalılıkla, belirsizlikle, çocukları youtube bataklığından uzaklaştırma çabasıyla geçen haftalar ; özetle 2021 yazı bu. Düzce’ye gittiğimiz bir hafta dışında hiçbir hareketimiz olmadı. Ecem dışında, sadece üç günlüğüne kayınvalidemler geldi ve eski dostlardan Handan’la görüştük. Onun dışında işten eve, evden işe geçti zaman. Beklediğimden daha fazla kere tekneyle açıldık. Temiz sularda yüzmenin tadını çıkardık.
Aylardır tek damla yağmur yağmadı ama artık sabahlar serin, çocuklar mont giyiyor, uzun pijamalar çıktı baza altlarından, gelecek sene için tişört vs aldım ve etiketleriyle beraber kaldırdım. Üstümden bir yük kalktı, omuzlarımdaki ağırlık hafifledi. Çayın kahvenin tadını almaya, yemek yaparken mutluluk duymaya başladım. Downtown Abbey izliyorum; İngiliz milletine ve kültürüne hayranlık, kıskançlık ve kızgınlık duyarak . O yemyeşil çayırlar, kocaman halılar, kırmızı kanepeler, şık sofralar, köy evleri ve kendilerinden bu kadar emin olmaları ile beni mest ediyorlar. Tabi ki aksanları. Ah o İngiliz aksanındaki tuhaf çekicilik.
Sex Education yeni sezon ise yine çok acayip . 2021’de o kılık kıyafetleri nereden bulmuşlar?+21 olmalı yaş sınırı, bildiğiniz pornografik bir yapım. Medeniyetin aşırı ilerleyip kaybolması bu olsa gerek. Bilemiyorum Altan.
Fatih-Harbiye’deydi galiba, baş kahraman olan müzisyen çocuk odasında bezgin bezgin oturuyor ve yapacak bir şey arıyordu. Şu nota kağıtlarını yerden kaldırayım diye düşündüğü anda içinden bir ses ”kaldırsan ne olacak” diyordu ve bu ses niyetlendiği her eylemde aynı şeyi söylediği için koltuktan kalkamıyordu. Tam olarak ben de öyleyim.
Bu ara pek zorlanıyorum; baksan somut bir sebep yok. Bir tür felç hali içindeyim. Hiçbir şey yapasım yok. Netflix- çay-kahve üçgeninden çıkmak istemiyorum. Okul iyi ki var , bizi gerçeğe bağlayan en önemli şey. Az da olsa ödev yapmak, Kayıp Köpek Koko serisini okumak, Emre’nin okuma listesindeki kitapları almak, ertesi güne çanta hazırlamak, masa tenisi oynamak, kılık kıyafet seçmek, sabahları damla çikolatalı pankek yapmak.. Hepsini seviyorum. Çocukların evden çıkması, yeniden hayata karışması ne kadar önemliymiş,
Önümüzdeki aylar için planım yok. Hem de hiç. Geçici görev takvimi belli değil. Bir arkadaş bugün rapor aldı, diğerinin düğünü var, acayip bir belirsizlik içindeyiz. Yapabilirsek Hatay’a gitmek niyetindeyim. Bakalım.
Pandemi modundan resmi olarak çıkılması lazım. Solunum sıkıntısı olmayan hastaların mesai saatleri dışında bakılmaması, PCR işinin 24 saat olmaması lazım. O kadar çok istifa var ki..Kovidden değil yönetilememekten kaynaklı.
Eren’in dişleri nihayet alarm verdi. 2 gün önce zor bela röntgen çektirdik. Bir sürü çürük var. Ağrısı var az olsa da. Uyutarak yapılması gerekecek herhalde işlemlerin. Büyük sıkıntı.
Bu gerçek üstü zamanlarda keyfimi yerine getiren az şeyden biri mizah:
TÜM YORUMLAR
Bu aralar ben de hiçbir şey yapamıyorum, canım istemiyor. Yapmazsam ölmeyeceğim işleri erteleme peşindeyim hep :))
Havalar çok soğumadan ufak çaplı bir organizasyon yapasım var benim de ama dur bakalım diyor hep iç sesim. İnşallah Hatay’a gidebilirsiniz siz…
Kolay gelsin
Hiç sormayın, hepimiz de bir keyifsizliktir gidiyor, Allah sonumuzu hayır etsin. Hepimize kolay gelsin.