Çekilmez insanlar sadece işyerinde mi? Keşke öyle olsa.. Onlar her yerde; aynı çatı altında, trafikte, çarşıda pazarda, uçakta otobüste, televizyonda . Ülke koca bir tımarhane mübarek, deliden bol bir şey yok.
Tabi böyle bir insanı her gün görmek hele ki onunla iş yapmak; aman Allah’ım, evlerden ırak. Nasıl bir ruh sıkıntısı olduğunu az çok hepimiz biliriz.
Bu insanlarla nasıl baş edilir? Korkarım edilemez. Ya olabildiği kadar az bulaşacaksın ya da deliliği göze alıp kafa göz dalacaksın. Laf olsun diye çalışan, sadece mesai bitsin diye bekleyen, iş olunca ortalarda gözükmeyen veya bir şekilde hep izinli-raporlu olabilen (!) bu tiplerle savaşamayız çünkü onlar üzerinde herhangi bir yaptırım uygulayacak kimse bulunmuyor.
Mümkünse o kişileri görmeyecek şekilde bir düzenleme yapmak ki çoğu zaman mümkün değildir, bunların yerine çalışmanın sinir harbinden kurtulmak için ”sorumlu” pozisyonundaki görevlerden kaçınmak, direkt muhatap olmayı en aza indirmek zaten er yada geç herkesin mecburen yaptığı davranışlar oluyor.
İçini soğutabilmek içinse onlarla onların dilinden konuşmak lazım. Kibarlığa, insanlığa gerek yok, ”sana ne” deyip lafı ağızlarına tıkmak, net bir şekilde hayır demek, ”günahım olsa vermem” tarzında yaklaşımlar onların tavrını değiştirmese de mağdur olarak size iyi gelir.
Maalesef bulunduğumuz ortamlar her geçen gün daha tatsız, daha keyifsiz oluyor. Korkunç bir pahalılık belimizi büküyor. En sıradan ihtiyaçlarımız lüks sayılıyor. Kendi adıma dengemi korumak için ciddi bir iç mücadele yaşıyorum. Bolluk içinde yaşamak maalesef kültürümüzde yok, nasıl bir şey olduğunu hiç öğrenemedik. Bunu her gün tekrar tekrar hissederken bir de kendini dünyanın merkezi sanan, bencil, cahil, kalbi kararmış, merhametsiz insanlarla aynı mekanları paylaşmak çok rahatsız edici ve zorlayıcı oluyor.
Bir şekilde yaptıklarının bedelini ödeyeceklerini düşünmek istiyorum. Bu dünyada başları dertten kurtulmasın istiyorum. Böyle bir mücadele içindeyseniz genellikle bu tiplerin kendi başlarını yaktıklarını unutmayın.
TÜM YORUMLAR
Teşekkür ederim, Elif Hanım.
Mutluluğu yalnızlıkta buldum artık. Dediğiniz çok doğru, her yerdeler.
Ben de giderek, duyarsız kinci selamsız sabahsız olmaya başladığımı farkediyorum; çok da kolay dışlanıyormuşuz meğer. İnsansız hava sahası diliyorum kendime.
Yalnız değilsin , seni anlayan seninle aynı durumda olan çok kişi var 🙂 Kolaylıklar ve gönül ferahlığı diliyorum sana.
Merhaba,
Yine benimde çok sıkıntı çektiğim konuya parmak bastınız. Herkes işin kıyısında aşın koyusunda.Türkiye de bu tür insanlarla dolu. Yöneticiler çalışanın üzerine yükleniyor. bu tür insanlarla uğraşmıyor. Sürekli aynı insanlar çalışıyor. Artık tansiyon sorunları yaşamaya başladım iş yerimdeki çekilmez insanlardan dolayı.Nasıl baş edeceğimi de bilmiyorum. Bu tiplerin sizin dediğiniz gibi kendi başlarının yakacaklarına inanıyorum.lütfen biran önce görelim.hepimize kolay gelsin.
Her kademede; hastanesinden okuluna, polisinden belediyesine, mahallesinden büyük şehrine acayip bir yozlaşma ve yönetim zaafiyeti oluştu. Kurumlar birkaç cevval ve iş ahlakı olan çalışan sayesinde ayakta duruyor. Allah yardımcımız olsun.