Son 2.5 Yılın Ardından

Ağustos 27, 2023
90
Views

Mart 2021’de başlayan Covid PCR bakma sorumluluğumuz bu ayın sonunda bitiyor. Gelen örnek olursa da gündüz çalışılacakmış. Mesai sonrası PCR bakılmayacakmış. Aslında pek çok ilde neredeyse bir yıl önce sonlandırılan covid nöbeti kendine özgü kurallarla çalışan Muğla’mızda ilçe ilçe değişmekle beraber halen devam ediyor.

Benim için bu önemli bir hikaye. Her ne kadar sonsuza dek unutmak istesem de bunun mümkün olmadığını biliyorum.

Nedense ve çok şükür ki pandeminin ilk 1 yılında covid laboratuvarımız yoktu. Pat diye ”Haftaya covid çalışmaya başlıyoruz” dendi ve gerçekten de başlandı. İlk haftalar felaketti, her çalışmada kit firmasının nöbetçi elemanını arayıp uzaktan bağlantı ile beraber bakıyordum. 2 gece evde 3. gece hastanedeydik. Büyük bir paniğe kapılmıştım, evde stres içinde bekliyordum, evden bağlanarak bakmayı, barkodları topluca görmeyi ve nice pratik ayrıntıyı bilmiyorduk. Sanki Türkiye’de ilk kez biz çalışıyorduk PCR testini. Acayip bir saçmalık içindeydik. Trajikomik bir hal.

Aslında çalışma listesi alıp o liste üzerinde her bir testi işaretleyip tekrar vs ne varsa dosya olarak saklayabilecekken nedense biz bir türlü o listeyi almayı başaramadık ve elle yazdık pozitif-negatif vs. yi. Oysa işimizi çok kolaylaştıracak ve kayıt işimizi garantiye alacak bir şeydi ama yapamadık.

2021 şubat ortasında gelen resmi yazı ile 3.5 saat uzaklıktaki Ortaca ilçesine 1 haftalık geçici göreve gideceğim bildirilmişti. Henüz tek bir PCR bile değerlendirmemiştim. Ortaca’ya 6 ay gittik, 18 gün Bodrum, 3 gün Ortaca şeklinde 21 günlük periyotlarla geçti o 6 ay. Nasıl olduğunu anlamadığım şekilde geçici görev bittikten sonra 29 ekimde doktorları izne çıkacağı için ( eylül 2021’den bu yana kısa süreler hariç yedi gün yirmi dört saat PCR baktı adam) yeniden 3-4 günlük görevlendirmem oldu. O ara kendi mesai arkadaşlarımla gerilen ipler hala gevşemedi. Tam rahatlamışken 2022 nisanda Marmaris görevlendirmesi geldi. İlk olarak ben gittim. Tam ta bayram tatilinin olduğu dönemdi ve çok zor, ufak çaplı panik atakla acile gidip kendi TC kimlik numaram yerine eşiminkini verdiğim, kendimi çok çaresiz hissettiğim birkaç gün yaşadım. Marmaris, Ortaca’dan da uzaktı; neyse ki online olarak göreve devam edileceğine karar verildi ve biz iki ay öncesine kadar uzaktan bağlantı ile testleri değerlendirdik. Tam olarak 2.5 yılı özetledim ama ne yaşadığımı bir ben bir de Allah bilir. Şok ve panik duygusu o kadar uzun sürdü ki… Marmaris görevinin bittiği temmuz başından bu yana, son iki aydır rahattım sadece.

Telefon çekmiyordu, tek tek her hastaya pozitif-negatif kaşesi basıyorduk, toplu onay işini henüz keşfetmemiştik, özellikle saat 22.00 den sonra Mustafa’yı aramak tam bir eziyetti, çok sıkılıyordum aramam gerekirse diye.

Ortaca’nın doktoru ile karşılaştığımda bana sıfırdan başlayarak testin nasıl çalışıldığını ve nasıl yorumlanacağını anlattı. Bir gün erken gitmiştim -şaşırmıştı buna- ve o gün sadece onu izledim. Dünyayı kasıp kavuran, daha 3-5 vaka varken okullarımızı süresiz tatil ettiren korona virüsle savaşta kritik rolü olan bir laboratuvarcı olarak aldığım eğitim bu kadardı. Sonraki 3 gün hastanede kaldım ve testleri tek başıma değerlendirmeye çalıştım. Elbette sürekli Mustafa’yı aradım; benim nöbetçi olduğum haftalarda adamcağız ”Keşke hiç gelmeseler” demiştir eminim. Geçici göreve giden diğer iki doktor -en azından görünüşte- gayet rahattılar raporlama konusunda, eşik değeri geçtiyse pozitiftir; bu kadar basit.

Ortaca’daki cihaz daha çok yalancı pozitifin çıktığı, daha çok tekrar yapılması gereken bir cihazdı. Bana ilk olarak anlatan doktor arkadaş da kılı kırk yaran, tekrar istemekte hiç tereddüt etmeyen, pozitif demek için dört dörtlük sigmoidal eğri isteyen bir laboratuvarcıydı. Onun o şüpheci, ”tekrar çalışılsın”cı davranışı benim zaten olmayan özgüvenimi iyice baltaladı. 4-5 farklı kit bulunduran, kendi deneyimlerine bağlı olarak bazen o kitle bazen bu kitle çalışma yaptıran, pozitif demek için -alt sınır 33 ise- 25-33 arasını pozitif kabul edemeyen, mutlaka tekrar ettiren halini görünce benim balatalar iyice yandı. Hele ki o dönemde yurtdışı uçuşu olan veya yoğun bakıma yatacak olan hastaları gördüm mü kalp atışlarım sonuçlar tertemiz çıkana kadar sakinleşmiyordu. Normalde 33’ün altındaki her testi pozitif kabul edebilecekken edemiyordum, gerçekten de tekrar test koydurduğumda 2-3 kuyucuk koyduruyordum ve ( çok seyrek de olsa ilk çalışmada baya baya pozitif diyeceğim bazı testler sonraki çalışmada 2-3 kuyucukta da negatif çıkıyordu . Bu sebeple başka bir doktor arkadaş nadiren tekrar yaptırdığını, tekrar edilen sonucun farklı olması durumunda rapor vermenin daha zor olacağını söylemişti. ( Bu tip problemler büyük oranda cihaza ve teknisyenin becerisine bağlıydı.)

Marmaris’te farklı stresler vardı. Bir kere bütün teknisyenler PCR bakıyordu -normalde PCR ekipleri ayrıdır- , test sayısı az olduğu için ve nöbet çok sık olmadığı için bazı teknisyenlerin el becerisi kazanması çok uzun sürdü. O kadar az test olmasına rağmen her ne hikmetse özellikle ilk aylarda -teknisyenler iyice acemiyken- mutlaka gece uykudan uyandırılıyordum, karşıma karman çorman bir tablo çıkıyordu, aslında sonuç negatif olsa gerek diyordum ama ekrandaki eğriler tam olarak negatif dememe yetmiyordu. Bazen kontroller çalışmıyordu vs. O haftalarda diken üstünde oluyordum, gece uyurken kulağım telefonda, zil sesi duyduğumda çarpıntıyla açıyordum bilgisayarı. Kanaat kullanmakta – bir doktor arkadaşın lafı- çok zorlanıyordum, negatif -pozitif ayrımın yaparken net veri olsun istiyordum ve maalesef çoğunlukla olmuyordu.

En rahatı kendi hastanemin ekibiyle olan haftalardı. Dört kişilik ekip iyice ustalaşmıştı, sonuçlar yüzde doksan dokuz tertemiz çıksa da diğer iki uzmanın farklı tavrı sebebiyle bu testi tekrar edin dediğimde bir gerilim yaşanıyordu; özellikle gecenin üçü-dördüyse. İlk aylarda acilin sistemine girip hastanın kan değeri sonuçlarına vs bakıyordum, onlar da kötü ise pozitif demek daha kolay geliyordu.

Şimdilik bu sürecin sonuna geldik; başka varyantlar vs çıksa da bu çapta bir alarm durumu olacağını sanmıyorum. Hatta 2.5 yıldır muaf olduğumuz idari nöbetler tekrar başladı ve bu yazıyı nöbet için geldiğim odamda yazıyorum.

Yanımda sürekli laptop taşıdığım, otobüste, yol kenarlarında vs Anydesk denen harika programla hastaneye bağlandığım, sonuçlar çıkana kadar dakika saydığım günleri hiç mi hiç özlemeyeceğim. Beterin beterinin hep olduğu coğrafyamızda umarım bu kadarla kalmış olalım.

Herkese ama en çok da bana geçmiş olsun.

PCR Testi İle İle COVİD-19 Tespiti | Tetra Tıp Laboratuvarı

TÜM YORUMLAR

  • Kim bilir ne zor zamanlar geçirdiniz, geçmiş gitmiş olsun…

    Eren Ağustos 28, 2023 7:32 pm Yanıtla
  • Ne çok emek vermişsiniz, herkes adına teşekkür etmek istedim şu an.

    Serpil Ağustos 29, 2023 10:19 pm Yanıtla
    • Çok naziksiniz, beklediğimiz de bu galiba. Takdir edilmek istiyoruz.

      Aydınlık Yüz Ağustos 31, 2023 2:57 pm Yanıtla
  • Geçmiş olsun.. Umarım tekrarı da olmasın… Ne çok emek, ne çok stres altında kalmışsınız. Böyle okuyunca insan daha da bir anlıyor…

    Huriye Ağustos 31, 2023 5:14 pm Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir