Kıvanç, Beren, Aşk , Meşk ve Süper Mükemmel Ünlüler

14 yıl sonra bir araya geldiler , hayranları çıldırdı , 10 gün kaldı, 5 gün kaldı diye gün saydırılan filmi dün izledim. Taze taze yorumumu yazıyorum. Spoiler yoktur, rahatça okuyunuz.

Kıvanç’ı insan olarak da oyuncu olarak da beğeniyorum. Aşkı Memnu’dan sonra kendini çok geliştirdi. Ne oynadıysa altından kalktı. Organize İşlerde’deki Sarı Saruhan rolü ile kendini aştı; ilk izleyişimde o kadar şaşırmıştım ki dün gibi aklımda ve acayip yakışıklı olması da büyük bir artı. Brad Bitt’den hiç farkı yok bu adamın. Filmin benim için en keyifli yanı onu izlemek oldu. Sıradan bir koca olmaya çalışmasını, düz bir takım elbise ile arzı endam ettiği sahneleri çok sevdim. Görsel bir şölen yani sevgili hemcinslerim. Çayınızı çekirdeğinizi alıp sırf onu izlemek için ekran karşısına kurulun çünkü gerisi fasa fiso.

Beren hiçbir zaman iyi bir oyuncu olmadı. Sıfır jest, sıfır ifade, elbise askısı gibi kişiliksiz bir vücut dili. Aşkı Memnu’nun en kötü sahneleri o ve yine çok itici bulduğum Hazal Kaya’nın oynadığı sahnelerdi ama müzikleri, muhteşem senaryosu, olağanüstü oyunculukları ile , Firdevs Hanım, Adnan Ziyagil ve Matmazel derken ben de hala dizinin tekrarlarını izliyorum. Bilmem kaçıncı kez. En çok da Firdevs hanımın stili için. İşte böyle bir projede oynamak Beren Saat’in kaderini değiştirdi. Başka da dişe dokunur tek rolü olmadı. Kenan Doğulu ile evlenmesi ve o evliliği sürdürebilmesi de diğer büyük başarısı. Hepsi bu.  Filmin yarısında pırıltılı, aşırı sırt dekolteli bir elbise ile izlediğimiz Beren’in, saatlerini spor salonunda geçirdiği belli; vücudu 20 yaşında bir genç kız gibi fakat makyaj hatası mı bilmiyorum ;yüzü yıpranmış ve yağlı görünüyordu.

Arkadaşlıkların görüntülü görüşmeye döndüğü, akrabalardan akrepten kaçar gibi kaçıldığı, komşuluğun tedavülden çoktan kalktığı, 10-15 saniyelik eğlenceli videoların üstümüze yağmur gibi yağdığı şu tuhaf zamanlarda tek eğlencemiz film /dizi izlemek oldu.  Ekran karşısına mıhlanmış milyonlarca insanın oluşturduğu dev bir pazaryerinde yaşıyoruz. Vücutlarına ve imajlarına ciddi yatırımlar yapan , kusursuz görünümlü starlar çağındayız. O kusursuz görünüm için büyük bir ekip çalışıyor . Ortada dönen büyük paraları düşünün; Kıvanç’ın Aile dizisinde bölüm başına 1 milyon aldığını okudum. Başroller için en düşük ücret 100 bin lira. Bu kazançların devam etmesi için oyuncuların hep yakışıklı, güzel ve ”seviliyor” olmaları lazım. Hata yapmamaları lazım. Kıvanç veya Kenan’ın bu kadar mükemmel profiller çizmeleri, karılarına aşık rolü yapmaları bana bu imaj yönetiminin bir parçası gibi geliyor. Kıvanç asla alkollü araba sürmemeli, çocuğunu don-atlet gezdirmemeli, aldatmanın lafı bile olamaz.

Magazin yazarlarından biri ”Şimdiki yıldızların hayatında hataya, skandala yer yok. Nerede o eski ünlüler ?” minvalinde bir şeyler söylemişti ve adam çok haklı değil mi sizce de?

Orgazm numarası, terapist sahneleri,  Mecnundan Beter Oldum gibi harika bir şarkıyla tanışmış olmak gibi birkaç artısı hariç özellikle aşırı zayıf senaryo yüzünden filmi beğenmedim. Senaristler, ”Kıvanç ve Beren olduktan sonra her hikaye satar” demiş olsa gerek.  Kim bilir nasıl bir bütçe ile çekildi bu film? Dünya çapında işler yapacak set ekiplerimiz, seslendirme sanatçılarımız, oyuncularımız, yönetmenlerimiz varken ortaya bu kadar zayıf bir senaryo koymaya utanmadılar mı acaba? Biz ne izledik? Çok açık ki bir aşk öyküsü fakat finalde  aşkın sürmesi yine kadının kararına bırakıldı. Bu mu aşk? Erkekler için durum hiç değişmiyor: Armut piş ağzıma düş. Kadınlar koştursun dursun, üzülsün, ağlasın, illa ki bir şeyleri feda etsin.

Oh ne ala memleket. Sene neredeyse 2024. Platform Netflix. Bütçe milyon dolarlar ve sonuca bak. Yazık olmuş.