Yapımcı Saner Ayar birkaç gün önce Ceyda Düvenci’nin programına konuk olmuştu. Filmi, sakin sakin, o kadar güzel anlattı ki gitmek için acele ettim. (Adam filmin yapımcısı elbette kötü demeyecek fakat bir şekilde beni cezbetti) . Film Disney platformu için 6 bölümlük dizi olacakmış fakat bir şekilde Disney vazgeçince 3 ayrı film olarak sinemalarda gösterilmesine karar verilmiş. İkinci film 5 ocakta gösterime girecekmiş, üçüncü film ise henüz çekilmemiş.
Oasis’de hafta içi seansta 15-20 kişiyle beraber izledik. Görsellik, kostüm, dönem filmi etkisi açılarından çok başarılıydı. Ciddi bir bütçe ile çekildiği belli oluyordu. Aras Bulut bazı sahnelerde hep gördüğümüz Atatürk resimlerine birebir benzemişti. Oyunculuğunu beğendik, belki her sahnede aynı ciddiyet ve sertlik olmasaydı daha hoş olabilirdi.
Kendi ”Mustafa Kemal’i tanıma- merak etme” hikayem 40 yaşından sonra başladı. Zihnimde hep okullarda anlatılan yüceler yücesi, kahramanlar kahramanı, ulaşılmaz bir Atatürk vardı. Emre’nin ilkokulda okuma listesindeki kitaplardan biri sayesinde onun da herkes gibi bir insan olduğunu, zaafları olduğunu, Latife Hanım’ın toplantı odasına girip ona surat yaptığını vs okuyunca epeyce şaşırmıştım. Çok da merak etmiştim; bu kitabın ne kadarı kurgu ne kadarı gerçek diye. Hatta kitaptan esinlenip filmini de çekmişler . Emre, sınıfça izlediklerini söylemişti o zaman ve ben de o vakitten beri izlemeye niyetliyim.
Bu filmde yaş sınırı 6 fakat kesinlikle 10-12 yaş altı çocukların anlayabileceği gibi gelmedi bana. Senaryoda geri gidişler var, konuşmalar uzun, biraz da eski Türkçe; 7 yaşında bir çocuk takip edemez. Emre ve Eren sınıfça gittiler ve sıkıldıklarını, arkadaşlarıyla konuşarak/dolanarak süreyi geçirdiklerini anlattılar. (Nasıldı soruma iyiydi diye cevap verdiler elbette:)
Bu film Atamızın çocukluk ve ilk askerlik süreçlerini anlatıyor. Babasının iş hayatındaki zorluklara tanık olması ve baba-oğul arasındaki konuşmalar, küçük yaşta ölen üç kardeş gibi detayları hiç bilmiyordum. Keza örgüt kurma vb bir suçtan iki ay hapis yattığını ve işkence gördüğünü büyük şaşkınlıkla izledim.
Bize anlatılan Atatürk’ün hayatı hep kahramanlıklarla, savaşlarla, cesaretle dolu oysa gerçek hikaye bambaşka. Enver Paşa mesela, o kadar önemli Atatürk’ün kariyer yolculuğunda; ne kadar bahsedilmiştir ondan bugüne kadar? Trablusgarp cephesinde, Ömer Muhtar’la konuştuğu o efsane sahneler gerçek miydi? Madame Corine, Dimitrina, köpeği Alp, tren istasyonu şefliği, Alman Generalle Almanca konuşması, giydiği yeniçeri kostümü, bülbülüm altın kafeste türküsü gibi detaylar o kadar güzel ve ilgi çekiciydi ki hemen şu videoyu izledim:
Emrah Hoca’nın ısrarla tavsiye ettiği Tek Adam ve Enver Paşa setlerini Nadir Kitaptan, Mango’nun kitabını ise epey bir indirimle (280 liraya geldi!) Hepsi Burada’dan aldım.
Gösterimde uzun süre kalacaktır, mutlaka sinemada izleyin. Şükürler olsun bu sene de kış geldi, hava soğudu, sabahtan beri muhteşem bir yağmur var. Tam okuma, yazma, izleme havası.
TÜM YORUMLAR
Aa ben unuttumtum bu filmi, hemen gideyim yakınlarda… İzlemeli bence de..
Ne güzel, hatırlatmış oldum 🙂