Yakın İlişkinin Yasaları İlk 5 Hafta Notlarım

Birkaç hafta önceki yazımda Saf Bilinç grubundan ve katıldığım Yakın İlişkinin Yasaları programından bahsetmiştim. Bütün buluşmalara defter-kalemle giriyor ve notlar alıyorum ama tek tıkla ulaşabilme kolaylığı ve okuyanlara faydalı olması amacıyla ilk 5 haftadan kalanları buraya da yazayım.

Begonvil kadar mucizevi bir çiçek var mı?

1.Buluşma: 

• Eşle olan ilişki 7 çakrayı da aktifleştiriyor. Bu yüzden özellikle önemli.
• Eril-dişil iki ayrı şey değil. Kadın başka-erkek bambaşka olarak düşünmemek gerekiyor. Madeni paranın yazı ve tura tarafının olması gibi aynı şeyin iki farklı yüzünden bahsediyoruz. Sadece yazı ya da sadece tura tarafına odaklanmamak ilişki bilinçaltı için önemli. Tamamen farklı zannettiğimiz iki şeyi dengeleme çabası çok yorucu.
• Başımıza ne gelirse gelsin şunu soralım: Kolaylaştıranlardan mıyız? Zorlaştıranlardan mı?
• Sevmek- sevilmek senin için ne anlama geliyor? Seven olmayı biliyoruz; peki sevilen olmak?
• Duyulmamaktan şikayetçi isen ses geçirmez bir odada olmadığından emin ol.
• Panzehir, zehirden korkmaz.

2.Buluşma: 

İkilik Bilinci

• İki kişinin yanında her zaman 3. bir kuvvet var: Şeytan, Saptırıcı Güç, Virüs. Bu gücü yerçekimi gibi düşünüp ondan beslenerek ayağa kalkmak mümkün.
• Nasıl ki bir bebek zamanı gelince ayağa kalkmak ister aynısı ruh için de geçerlidir. Ruh da ayağa kalkmak, yükselmek ister.
• Birbirimizi tetikleyerek kontrol etmeye çalışırız.
• Modern dünya bize kaçmayı, sihirli çözümleri dayatıyor. 7-7-7, manifest, aile dizimi gibi ”teknikler”  kaçma arzusunu besliyor. İnsanı ”Başıma bir şey geldi ve kurbanım” noktasında tutuyor. Ne okursak okuyalım, hangi kursa gidersek gidelim içsel sistemimiz yeterlilik hissetmeden dönüşüme izin vermeyecektir. Eski tip bakır kablolara yüksek voltajın gelmemesi gibi ya da ameliyathane hazır değilse hastanın oraya alınmaması gibi. Dışardan bakan bir şeyler oluyor sanıyor ama olmuyor.
• Şifada akıl, acıdan sonra gelmeli. Önce acını yaşa, ağla, kucakla, sarıl -dişil yanın eylemleri bunlar- sonra akılla hareket et. Akıl acıdan hep kaçıyor (suçlu istiyor)  ama kalp acıyı aşan bir boyuttur. 

Kendi notum: Elbette kap vücudumuzun sinir sisteminden bağımsız değil ama 1 ile gösterilen noktadaki oval yapı kalbin kendi elektrik sistemini kontrol ediyor. Ayrıca kalp kasları sadece kalpte bulunan bir yapı ile kendi kendine çalışıyor. Manevi boyutta kalp farklı olsa da fizyolojik olarak da böyle olması bana anlamlı geliyor.

• Hiçbir şeye geç kalmadık. Her şey olması gereken zamanda oluyor.
• Dinleme arttıkça duyulmamış olanlar harekete geçer. Kendinizi dinleyin. En çok içimize kör ve sağırız.
• İhtiyaçlarımın yüzleri nelerdir? Görülme ihtiyacım aslında bana neler söylüyor?
• İnsanoğlu hal değiştirmeye, dişi tarafa geçmeye çalışıyor ama kolektif bilinçte yer alan Adem-Havva hikayesi gibi kalıplar bizi dişil yanımızı küçümsemeye itiyor.

Not: 2. buluşmadan sonra ilişkide en çok kırıldığımız şeyler üzerine düşündük ve yazdık.

3. Buluşma: İlişki Bilinçaltımı Besleyen Kaynaklar 

• Düşünceler algıları, algılar davranışları şekillendiriyor. İlişki bilinçaltımda hangi algılar var? (Benim için erkekler güçsüz, gereksiz ve fazladan yük)
• Bilinçaltı havuzumu dolduran musluklardan sekiz tanesi :

1. Annem, babamı/erkekleri nasıl tanımlardı?
2. Babam, annem/kadınlar/karılar hakkında neler söylerdi?
3. Ben, annemle babamın ilişkisinin tanığı olarak neler düşünür /söylerdim?
4. Okuduklarım, dinlediklerim, izlediklerim, içinde bulunduğum kültür
5. Akranlar, ergenlik yıllarındaki deneyimler
6. Kadın/erkek dertleşme grubum (Aynı enerji mahallesinde, çoğunlukla mağduriyet ekseninde dolaşmak iyi hissettiriyor ama çözümlere alan açmıyor. )
7. Eski/ mevcut ilişkimde kendimle ilgili duyduklarım, çıkarımlarım?
8. Atalarımla ilgili anlatılanlar? Aklımda neler kalmış?

• Mağdur hiç bir şeyden sorumlu hissetmez. Bu büyük bir güç ve konfordur. Hayatta kalırsın ama o kadar.
• İki insan birbirine dönüp kalpleri temas etmeye başladığında istemeseler de şifa enerjisi aktive olur. Kaos içindelerse netliğe ve düzene, kutuplaşmış-sertleşmişlerse belirsizliğe ve kaosa sürüklenirler; şifa böyle başlar.
• (Kaosu kötü bir şey gibi algılıyoruz ama aslında kaos her olasılığın mümkün olduğu bereketli bir karanlık alanmış. )
• Güvende ve sevgide olmayı nasıl bulurum? (Çok önemli bir soru bence) 

4.Buluşma: Arayışlar, Sofralar, Biz Enerjisi

• Çözemediğimiz her şey bilinç dışında bir arayışımızdır. Arayışınıza sahip çıkın ve vazgeçmeyin. Ne aradığınızı sadece siz bilebilirsiniz.
• Ben partnerimle hangi sofrada oturuyorum? Neyi paylaşıyorum? Yorgunluk, tükenmişlik, mücadele, aşırı yüklenme ? Bu deneyimin içinde bana ne oluyor?
• Dergi aboneliği gibi düşünün: Zalim ve mazlumun üye olduğu derginin adı ”Zulüm”
• Bedende 1 saniyede 20 katrilyon işlem gerçekleşiyor. Çocukluk yıllarında bu kadar veri-duygu işlenemiyor ve savunma mekanizmaları oluşuyor.
• Ruhunuzun ”iyileşme yeteneğine” güvenin. İyileşmek bir ”YAPMA” işi değil, ”İZİN VERME”  işidir. Ruh ne yapacağını biliyor. Kendinizi ittirmeyin, zorlamayın. Çok büyük bir şefkati hak ediyorsunuz. Bir gün hiç beklemediğiniz bir anda belki derin bir yasla uyanacak, birkaç gün ağlayacaksınız. Nasıl olacağını bilmek gerekmiyor.
• Benim bu sofradan yemeye artık ihtiyacım yok diyebilmek çok önemlidir. (Örneğin benim yorgunluğa ihtiyacım yok ). Bunu diyebilirsek o sofradan kalkabiliriz.

5. Buluşma:

İlişki Vizyonu:

• Suskunluk çok kötü bir dosttur. Sıkıştığınızda bunu dile getirin. Meselenizi iç dünyanızda çözdüğünüzü zannederken alıştığınız kısır döngüye geri dönüyor olabilirsiniz. Duygunuzu -düşüncenizi ifşa edin. Saklamayın.
• İçsel mekanizmalarımız büyümeye, gelişmeye, kutlamaya hazır değil. İyileşme çabası birçok damarımıza basıyor ve bizi rahatsız ediyor.
• Şikayet edenler aslında durumdan memnundur. Sorumluluk almazlar, kurtarıcı beklerler.
• ”Neden” sorusu geçmişe ”nasıl” sorusu geleceğe götürür.
• Nasıl bir ilişki deneyiminin içinde özgür hissederim?
• Bir uzay gemisi gelse ve 10 yıl sonraki ”tam istediğimiz gibi ” bir hayata gitsek ve sonra bugüne gelsek neler anlatırdık? İlişki vizyonu bu demek.
• Gelecek bugünü şekillendirebilir. Geçmişten aldığımız veriyi bugün işleyip gelecek için bir çıktı aldığımızı düşünürüz ama tersi de mümkündür. O yüzden nasıl bir ilişki istediğimizi, o ilişkide nasıl biri olmayı umduğumuzu hayal edebilmek önemli. Tıpkı çok istediğimiz bir tatil için biletimizi aldığımızda yaşadığımız mutluluk gibi.
• Vizyon; ”şöyle bir adam/ kadın olsun” demekten daha fazlası. Biz diliyle konuşmaya izin vermek önemli. Düşündüklerimizi yazıya dökmek, boyamak, şiirini yazmak vb bize iyi gelen, neşeli ve çocuksu hislerle dolduran bir yoldan yapmak önemli. Ben bu ilişkide, birlikte neyi deneyimlemek istiyorum önemli bir soru.
• Vizyonu yazarken hesap kapatmak -geçmiş yaraları temize çekmek isteğiyle hareket etmemek önemli. Örneğin ”Eski eşim beni hiç dinlemezdi. Şimdiki hep dinlesin” .

Biraz dağınık oldu ama dursun burada. Okuyanlar yorum yaparsa -kısa da olsa- mutlu olurum 🙂