Ürkmez, İzmir, 20 ağustos |
Yaz rüzgar gibi geçti. Bodrum bu sene haziran başına kadar zaten ısınmadı. Birkaç gündür akşamlar serinledi bile. Yavaştan pencereleri kapatmaya, klima kumandalarının yerini unutmaya başladık.
Oldum olası sıcağı sevmeyen biri olarak -çalışmadığım 2013 yılı dışında- malesef dört yazdır iyice tatsızım. Tam zamanlı çalışan bir anne olmam (tüm bayramlar, resmi tatiller dahil) en önemli faktör. Bodrum’a doğru çılgınca göçen ve başımıza çöken İstanbul ahalisi, çocuklarımın sıcak yaz günlerinde eve tıkılıp kaldığını bilmek, ağustos deyince illa bir rehavete kapılan bünyeyi inadına çalışmaya zorlamak, geçen yıl 15 temmuz, önceki yıl mülteciler, bu yıl Emre’nin ilk yaz tatilinde günde en az 5-6 saatini (belki de çok daha fazlasını) ekran karşısında geçirmesi derken işte sonuç: Depresyon Bodrum’da yaşanıyor güzelim.
Yine de bu yaz evimizde sürekli birilerinin bulunması sebebiyle keyif veren bazı işler yapmayı becerdik.
İlk olarak abimin 14 yaşındaki kızı bizimle bir ay kaldı. O süreçte Eren’i kreşe götürmeye devam ettim. Emreyle her gün havuza gittiler. Kıza ayıp oldu diyerek bir gün Mazı’ya, aynı günün akşamı Karsu Dönmez konserine ve Gümbet barlar sokağına gittik.
20 temmuzda deprem oldu, ertesi gün yeğenimi gönderdik ve iş yerinde ciddi bir sıkıntı yaşadım. Belki bir hafta devam etti gerginliğim, şükürler olsun ki beni zora sokacak bir şekilde sonuçlanmadı. Sonrasında teyzemin kızı geldi ve yine kıza çok ayıp oldu diye dalışa gittik, bir önceki gece ilk kez Bodrum çarşıda canlı müzik dinlemiştik. 4 yıldır görmediğimiz Türkbükü’nü de yine Tuba ile gördük ve galiba ilk kez eşimle baş başa uzunca bir süre denizde vakit geçirdik.
Kesinlikle farklı bir deneyim, bir daha yapacağım |
Yaklaşık bir aydır da eşimin teyzesi bizimle. Onunla gittiğimiz tek etkinlik Erol Evgin konseri oldu. 70’lerde doğan kadınların çoğunun ilk aşkı olan Evgin, söylediği şarkılar kadar anlattığı fıkralar , Adile Naşit’den Emel Sayın’a bir çok ünlü ile anektodlarla çok hoştu. Yine işimle ilgili problemlerden dolayı tadını çıkaramasam da İşte Öyle Bir Şey’i canlı dinlemek, antik tiyatroda bağıra bağıra söylemek çok güzeldi.
5 yıldır görmediğimiz bir arkadaşımız Bodrum’a gelmiş eşi ile. Sağolsun bize de uğradılar.İlla ki canlı müzik dinleyeceklermiş. Bir tek de Yıldız Tilbe var o ara. Tutturdular gidelim diye. Bilmiyorlar ki biz daha bir gece kulubünden içeri adım atmamışız.
Yıldız Tilbe’yi canlı dinlemek de kısmetmiş, acayip duygulandım. Aklımdan geçenleri yazsam roman olur. |
Dirsek dirseğe, kucak kucağa, sulu kola 15 lira: Bodrum Pasha Klüp |
TÜM YORUMLAR
Bu ne dolu dolu bir yaz. Ben sırf uyudum, neyse burası sizin 🙂 Şu tüple dalma olayını merak ettiğim kadar hiçbir şeyi merak etmiyorum. Ve ayrıca korkuyorum.
Sıcaklar sırasında serin ve soğuk günler gelsin diye çok dua ettik. Ağustos ferahlığında bir yaz ve eylülün güzelliği bambaşka tabi. Yüzmeyi çok seven biri olarak bir sefer bile olsa dalgıçlık benim de istediğim bir deneyim. Bu yazı da bitirdik, özleyeceğiz de…