Haziranda başlayan ”Yakın İlişkinin Yasaları” programında 15. haftaya ulaştık. Genel olarak katıldığıma memnunum. Bazı haftalar doğal olarak diğerlerine göre daha verimsiz geçiyor; notlarımın uzunluğu-kısalığına bakınca da bu durum apaçık belli.
İlk 5 buluşmayı yazmıştım; devam ediyorum:
6. BULUŞMA- SEMBOLLER
*Hepimizin ”ideal partner” arayışı var peki ben birisi için ideal partner olabilir miyim? Birinin yanımda mutlulukla uyanması için ne kadar hazırım? Birinin düşlerindeki kişi miyim?
*Çekim yasası büyük bir kandırmaca.
*Hangi mahallede yaşıyorsun? Hüzün mahallesi, korku mahallesi, neşe-memnuniyet mahallesi ?
*Bilinç altımızla aradığımız şey bir ”şahıs” değil; bir duygu. Sarıldığımızda güven ve sevgiyi tanıyoruz, aradığımız da duygular ve kavramlar.
*İnsan da bilgisayar gibi; bir sürü programdan oluşuyor.
*Ne istediğimiz konusunda net değiliz. Nasıl bir deneyim? Hangi değerler vazgeçilmezim? Yazın, çizin, ağlayın, bağırın.
*Sebep bulunabilir ama niyet daha güçlüdür. Döngüler önemlidir ama anayasa değildir. İstiyorum güçlü bir kelimedir. Her şeyi anlamak gerekmez.
*Paralı erkek beni bozar diyorsan parasız erkekleri bulacaksın.
*Kimse başkasından kalan hesabı ödemek istemez. Adisyonu ayırın; kimlerin hesabını size yıkıyorlar?
7. BULUŞMA- ERİL/DİŞİL PATİKALARI
*İkisinin düşman-tehdit olduğu algısından vazgeçmek önemli.
*Küsmemek, kendi yarana bakabilmek, ilişkinin hakkını vermek gerekli.
*2 insan beraberse 4 ayrı kanalda hareket var:
Eril-eril: Sorun çözücü olmak, müttefik, güvenlik hissi güçlü.
Dişil dişil: Neşe, kutlama, cinsellik, oyun, sosyallik, belirsizlikten keyif almak güçlü.
Eril-dişil/ dişil-eril: Kutuplaşma, hakimiyet çatışması güçlü.
*İki tarafın erilleri anlaşabiliyorsa diğer alanlara proje gözüyle bakıp ilerlemeyi başarabilirler.
*Soru tekilleşti mi bilinç çok yorulur. ”Bunun sebebi ne?” çok zorlayıcı bir sorudur. ”Hangi sebepler bir arada çalışıyor?” daha iyi bir bakış açısı sağlar.
*Eril enerjinin zarar vereceğinden/ diktatöre dönüşeceğinden çok eminiz; gücü bırakamıyoruz. Erkek de diktatöre dönüşmeyeceğinden emin değil.
*Eksiklerimizi tamamlayıp ”Tam iken nasılım?” deneyimine geçmeye çalışıyoruz.
*Seni başkaları zehirlemiş olabilir ama o zehir senin içinde ve kusma-boşaltma işini yapması gereken sensin.
*İnsan ancak güvende hissetmeye başladığında karşılanmamış ihtiyaçları ortaya çıkabilir.
8. Buluşma- KARŞILANMAMIŞ İHTİYAÇLAR
* İnsan algısı , yaşadıklarından bazı sonuçlara varır: Babam beni sevmedi, kardeşime daha çok özen gösterildi vs. Bunlara dayanarak bir ”eksiklik haritası ” oluşturur ve o eksiklikten dolayı bugün ”böyle” olduğuna karar verir. O eksik şey giderildiğinde tamamlanacağını zanneder. Tamamlanmak için de ya sürekli diğerlerinden bir şeyler talep eder ya da ”Yapamadım, edemedim” vb söylemlerle kurban rolünü sahiplenir.
*Şunu bilmek önemli : O ihtiyaç her ne olursa olsun yapacak 2 şey olabilir:
- ”Artık bu ihtiyacın karşılanması mümkün değil” i kabul etmek.
- O ihtiyacı karşılamak.
*Seni büyütenler de insan; güçleri sınırlı. Onların da karşılanmamış ihtiyaçları var.
*Problem çocuk olmak da çok başarılı/uslu olmak da telafi çabasıdır.
*Doyum; açlık oluşursa tokluğa taşıyabileceğinden emin olmaktır.
*Sevgide doyumda olmak tatsızlık olup küstüğünde ”Nasıl olur da küseriz” deyip perişan olmamaktır.
*Doyum yoksa çaba yetmiyor. Karşılanmamış ihtiyaç çok büyük algılanıyor.
*Üşenmeyin ve karşılanmadığını düşündüğünüz bütün ihtiyaçlarınızı yazın. Duyularınızla düşünün: Görülmediğim, duyulmadığım, dokunulmadığım yerler nereler?
Yazdığınız listenin 1000 katı karşılanmamış ihtiyacınız var. Kendinizi bunlar üzerinden tanımlamayın. Hakkaniyet ve şefkat ilaçtır; kullanın.
*Eksik olduğum için cezalandırıldım sanıyoruz.
*Şeytani taraf terk edildiğimizi, sevilmeye layık olmadığımızı fısıldar. Bundan gizli bir haz duyduğumuz sürece öfke-hınç-intikam arzusu vb devam eder.
*Eril tarafım diğer erkeklerden ”müttefik” olma hissini alamamışsa partnerin erilliğini beğenmek zordur.
*Kız kıza buluşmalarda fitne-dedikodu yoğunsa partnerle gevşemek zordur.
Not: Soru cevap kısmında benim son aylardaki ”Hakkımı verin” isyanım konuşuldu. Oğulcan bey, bunu direkt ”kaynakla” derdim olduğu şeklinde yorumladı. Bu ”verilemeyecek bir hak” dedi :((
9. Buluşma-KARŞILANMAMIŞ İHTİYAÇLAR (devam)
**Kendi kendime hangi ihtiyaçları karşılayabilirim? Yavaştan başla.
**Bu ihtiyaç artık giderilemez. Karşılanmamış olarak kalacak. Bunlar hangileri? Onları sil.
**”Bunu nasıl gidereceğimi bilmiyorum; benden daha büyük bir şeye havale ediyorum” diyeceklerin hangileri?
**Bu ihtiyaç listesi ile yaşayıp, bu eksikliklere her gün-sürekli enerji akıtabiliyorsam 1 madde bile karşılansa bana büyük bir enerji dönecektir.
**Karşılanmamış ihtiyaçlar GİDER hanesine yazılır. Bunları hissetmemek veya bastırmak için çok büyük bir enerji harcarız.
**Bu bir yolculuk; bazen 10 yıl sürer bazen 1 yıl.
**GİDER hanesini azaltmak çok kârlı bir yatırımdır.
**İhtiyaçlar duyulara indirgenebilir: Görülmedim, duyulmadım, dokunulmadım.
**Bir bakın; hangi ihtiyaçlarınızı kendi kendinize karşılayabilirsiniz? Derdiniz bir kişi ise ona kızamamak, bağıramamak da zorlayıcı olur.
**Travmatize olmuş bir canlının ”güven” hissi duyması için zamana ve sakinliğe ihtiyacı vardır. Hiçbir şey yapmadan uzun süre yanında bulunmak gerekir.
**Güven veren bir dosttan yardım isteyin: Yargılamadan, mimik vb yapmadan dinlemesini istemek, sarılmak, omzuna başını koymak, bir sofra hazırlamasını istemek gibi.
**Özler birbirinden haberdardır. Biriyle ilgili bir şeyi gönülden istiyorsanız onun kalbine de bunun arzusu düşmüştür.
**Evrenin/ yaratıcının görünür-görünmez kaynakları var ve sonsuz. Sen ”doyuma” hazır mısın?
**Dilimizle çok isterken bile bize verilenle kavga ediyoruz.
**Bir şey birkaç kişiyle olsun isteniyorsa -örneğin neşeli bir akşam yemeği-, bu sadece sana bağlı değil. Diğerleri de aynı niyette olmalı. Sen kendi niyetinden emin ol, elinden geldiğince neşeli ol. Diğerlerini kontrol edemezsin.
** Doğru soru ”Ben ne vermek istiyorum?” . ”Ne olsun istiyorum?” yanlış çünkü o zaman başkaları da işin içine giriyor.
**İhtiyaç listesi yaparken güven, huzur, sevgi gibi genel kelimeler kullanmayın. Yaş dönemlerine göre çocukluk-gençlik- olgunluk veya anne olarak, kadın olarak, öğrenci olarak vb kategorize edin, detaylandırın, parçalara ayırın.
10. Buluşma- ALACAKLI OLDUĞUM YERLER
İçimizde ” aç” olan taraflar var. Olumsuz duygular buralardan geliyor. Öfke, üste çıkma çabası, yılgınlık. Bu haller tamamen bizim sorumluluğumuzda ve kimseye devredilemiyor.
”Alacaklı” hissettiğimiz yerleri bulmak, doyurmak bizim işimiz.
Sonrasında şöyle notlar almışım: Güzel bir ev benim hakkım. Kol çantalarımın, botumun, ayakkabımın, takılarımın yerlerinin belli olduğu bir ev. Çarşafı-yorganı vb koyacağım dolapların olduğu bir ev. Serin ve yeşillikler içinde bir ev. Birlikte eğlendiğim arkadaşlar benim hakkım. Bir etkinliğe-konsere vb gidip doyasıya eğlenmek benim hakkım.
11. İlişkinin 6 Temel İhtiyacı
Nedense not almamışım.
12. ARAYIŞLAR (MEDİTASYON)
*İlişkide eril-dişil konuşmaya devam etmişiz. Arayış konusu gündeme gelmiş:
*Biz bir şey arıyorduk ve bu partneri bulduk. Aradığımız neydi? Şimdi neyi arıyoruz? İçinde olmak istediğimiz ilişkiye dair net bir fikrimiz var mı?
*Kızmaya, üzülmeye, şikayet etmeye sonuna kadar hakkımız var
Bu seanstaki meditasyona katılmak içimden gelmedi.
13. BULUŞMA:
O güne kadar konuştuklarımızın bir özeti yapılmış.
14. BULUŞMA- FİLMLER ÜZERİNDEN İLİŞKİLER
Önceden önerilen bazı filmler konuşulacaktı. Çoğunu, maalesef sadece ben izlemiştim ve Oğulcan Bey’le sohbetimiz dar bir çerçevede kaldı. (Canlı katılım 4-5 kişiyi geçmiyor ve haftalar önce duyurulmasına rağmen kimse ödevini yapmamış .) Vesileyle Hayallerin Peşinde filmini tekrar izledim ve Amerikan halkının dediği gibi ” Vay canına!” diye diye etrafta dolanasım geldi. Senaryo on numara, diyaloglar kalp çarpıntısı sebebi. Sürüden ayrılabileceğini zanneden bir çiftin başına gelenleri izlerken o kadar tetiklendim ki anlatması zor. Bu film hak ettiği ilgiyi görmedi bence.
Sizlere neler düşündürdü acaba yazdıklarım? Paylaşır mısınız?