2017 Yazında Okuduklarım

Eylül 16, 2017
288
Views
Herkes mutlaka okumalı  dediğim Yetenekli Çocuğun Dramı’nın yazarından bir kitap. Yine ezberleri bozmaya, bildiğimiz her şeyi alt üst etmeye azimli satırlar. Tüm kutsal metinlerde geçen ”Anne babana hürmet et” emrini irdeleyen cesur yazar , bu emir sebebiyle bırakın hastaları psikiyatrların bile bazı gerçekleri görmezden geldiğini anlatıyor. Bedensel işaretlere dikkat etmeyi, beden rahat değilse akıl gücü ve mantık zoruyla kişinin kendini  bazı şeyleri ( Anne babamı affetmeliyim, onları sevmeliyim gibi) hissetmek için zorlamasının hastalıklarla sonuçlandığını uzun uzun anlatıyor.  Alice Miller psikiyatristler birliğinden kovulmuş , radikal fikirleri olan bir yazar. Alt üst olmakla ilgili sıkıntınız yoksa tavsiye ederim. Puanım 7.
Ufacık iki çocukla harap bir evde gözleri bağlı yaşamak zorunda kalan bir kadının hikayesi. Tüylerimi diken diken etti. Keşke daha doyurucu bir final olsaydı. Puanım 7.
Kafes’in yazarınının başka bir kitabı. Kafes çok satınca yazarın ünü solmadan , zorlama yazılmış bir kitap gibi geldi bana. İki ergen gölde gezerken dipte bir ev fark ediyor. Sonra?? Sonrası yok, nedir, ne değildir, sorularla bitiyor kitap. Amerikanvari bir üslupla gençler evi keşfediyor hatta içinde sevişiyor filan..Okumasam da olurdu kategorisi. Puanım 4.
Hakkında bir blog yazısını hak ediyor. Psikolojik içerikli kitap seviyorsanız ve çok okuduysanız yeni bir şey söylemiyor ama farkındalığı artıran, şu içler acısı ”ebeveyn” meselesine tarafsız bakma konusunda ciddi katkı sağlayabilecek bir eser. Puanım 7.
Ah blog dünyası ah! Neden kimse bana Ragıp Bey, Dilara hanım, Dilevser, Hikmet Bey, Şeyh Yusuf Efendi, Rukiye ve Mihrişah Sultan’ın hikayelerinin devam ettiğini söylemedi? Sevgili Ahmet Altan, Nizam’la ilgili kısımları gereksiz uzatmış olsa da elbette çok severek okudum. Ayrıca blogda yazacağım . Puanım 8.
Küçük ya da büyük ölçekte her yöneticinin bilmesi gereken temel meseleleri (iletişim, liderlik vb) güzel bir kurgu ile , roman tadında anlatan şirin bir kitap. Yönetici bekar bir erkek değil de evli , çocuklu kadın olsaydı ne olurdu bilemiyorum yalnız. Benden 6 puan.
İnce Memed birinci kitabı çok severek okudum. Hasan Ali Toptaş’ın ”Türkçe ile yıkanmak istediğimde Yaşar Kemal okurum” cümlesine rastladığımdan beri daha bir hevesliydim büyük ustanın eserleri için. İki, üç ve dört sırada bekliyor. Bir baş yapıt için ne söylenebilir? Büyüleyici. Benden 9 puan.
Bir çok fotoğraf üzerinden içsel bir döküm yapan bu eser için uygun zamanı bekliyorum. Biraz okuyup kenara koydum şimdilik.
Bizim kuşak için efsanelerden. Ara ara okuyorum. Biraz sıkıcı geldi bana. Kumkurdu gibi değil malesef.
Başlayıp bitiremediklerimden. Kendine özgü bir dili olan, karakterler üzerinde çok düşünülmüş, ince  ince çalışılmış bir roman. Zamanı gelince okursam seveceğimi düşünüyorum.
Okumasam da olurdu kategorisi. Karısını başka bir adamla gören zengin kocanın hastanelik oluşu ve kafasından geçenler..5 puan.
Çok ses getirmiş , çok satmış bir kitap. Deli Anne severek okuyunca ve ismindeki tuhaf cazibe nedeniyle okumak istedim. Hikayenin çıkış noktası öyle güzel ki bir günde okuyuverdim. Finalin biraz arabesk kaçmasını görmezden gelebilirim. Hakkında ayrıca yazacak ve alıntılarımı paylaşacağım. 8 puan.
Kategori:
Günlük · Kitap Yorumu

TÜM YORUMLAR

  • Paris Düşerken benim de okuma listemde çok uzun zamandır ama bir türlü gerçekleştiremedim bakalım ne zamana kısmet:) Sevgiler

    Gül Akça Eylül 16, 2017 5:07 pm Yanıtla
    • Dün akşam yine aldım elime ama olmadı..I ıh..Kafam öyle dolu ki adeta yeni bir kurguya hazır değilim..

      ELİF sarı Eylül 18, 2017 10:05 am Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir