”Her çocuk emin olmalı annesinin sevgisinden. Bir tek bu bilgi bile yeter insana ömür boyu ayakta durabilmek için. Bunu bilmeden, hiçbir zaman gerçek bir hayatı yaşayamıyor insan, gerçek bir insan olamıyor. Bir ucubelikten başka bir ucubeliğe savruluyor sürekli. Kendini duvardan duvara vurmak gibi. O duvar az mı acıttı, o zaman buna vur ve bedenin paramparça olursa belki,belki o zaman biraz dinebilir içindeki şiddet.”s.136
”Hayat gelir ve geçer. Ağır ve karanlık ve yorucu ve uykusuz ve zalimdir hayat. Umduğunla başına gelenler arasında dünyadan güneşe uzanan yol kadar mesafe vardır. Hep mutlu olmayı ummak kocaman bir aptallıktır. İnsan sadece kendi olmalıdır. Kendi denilen şey neyse o. Sınırları vardır, bir ara çizer insan, yürüdüğü yollar boyunca çizer, tanıdığı insanlara baka baka, yaşadıklarından anladığıyla, aynaya baktığında gördüğüyle çizer insan, bir takım dallara taşlara, çalılara takılır yol boyunca ve her bir çizik yara bere ile kendinin tarifini çizer derisine. İnsan sadece kendi olmalıdır. Annem derin ve dönülmez uykusunda sonunda kendi olmayı öğreniyor. Bir beden olmaktan çıktığı için artık kendi olabilir ve kim bilir sevebilir bile o bedensiz huysuz kadını.”s.106
Nasıl desem, acı gerçekleri hiç acımadan boca ediyor üstümüze Zeynep Kaçar .. Okumak cesaret istiyor. Her şeyin süslendiği,af edersiniz b.ka bile kurdele takılan şu çağda ”Hoppp ”diyor, ” Sen kimi kandırıyorsun?”
Kim kimdir, kimin anasıdır, anneannesidir anlayamadım ama çok severek, içimde garip bir telaş ve rahatlama ile okudum Kabuk’u. 10 üstünden 9 verdim.
TÜM YORUMLAR
Alıntılar ilgi çekici. Not alalım bakalım:-) Sevgiler,
Sevgiler Aze.