Bu sene kısmetmiş, iki oğlanın doğumgünü de Hatay yolculuğuna denk geldi. Aslında 29 ağustos esas gün ama amca-hala çocukları ve babaanne takımıyla kutlamak istedik ve 26 ağustosta ilk kutlamayı Atik yaylasında yaptık.
O sabah İskenderun’a gittik. Çekirdek aile vakit geçirmeye ihtiyaç duyuyorduk. Her seyahatte mutlaka uğramaya çalıştığımız Petek Pastanesinde oturduk uzun süre. Dondurma, künefe, kahve, profiterol derken epeyce yayıldık. Paris kafelerinden farkı yok dekorasyon anlamında. Yalnız müzik yüksekti ve kısmalarını rica edince müzik sisteminin merkezin kontrolünde olduğunu söyledi garson; anlam veremedim. Masa değiştirerek sorunu çözdük.
Öğleden sonra pastamızı yine Petek’den alıp yaylaya çıktık. Mangalda kebaplar, sonrasında közlenmiş mısırlar derken pastaya ancak akşam üstü sıra gelebildi. Elbette bir klasik olarak diğer çocuklar mum üflemek için ağladılar. Öncesinde Emre közlenmiş acı biber elleyip gözüne sürünce hiç geçmeyecek sandığımız bir ağlama tutturmuştu. Mine tek kız olarak sürekli bağırma-çığlık atma halinde zaten. Kafalar kazan gibiydi özetle. Şükür ki sabahtan epeyce gevşemiştik. Yine de büyük aile ile güzel bir resim çektirmeyi akıl edecek kadar gevşeyememişiz.
Eren’e 2. doğum gününde havuzda bir kutlama yapmıştık. Henüz kreş olmadığı için Emre’nin 2-3 arkadaşını, ailelerini çağırmıştık. 3. ve 4. yaş kutlamaları evde oldu. Ne pasta yaptırdık, ne kreş arkadaşı çağırdık. Bu sene niyet etmiştim farklı bir etkinlik yapmaya. Yol yorgunu olmamıza rağmen 7-8 kişi çağırdık, pastayı Ponçik kafeye sipariş ettik. Pinyata bile aldık. Akturdan poğaça ve kurabiye aldım sabahtan. Kısır ve makarna salatası yaptım.
Eren Star Wars istedi pasta üstünde. Yıldızlı örtüyü iyi ki almışım. Tek parça ortamın havasını değiştirmeye yetiyor.
3 arkadaşı gelebildi. Çoğu tatilde, ikisi de son anda gelemeyeceğini haber verdi. Emre’nin bir arkadaşını çağırdık. İkisi çok güzel vakit geçirdi. Çocuklar havuza bayıldı. Eren pastasını bile üflemek istemedi havuzdan çıkmamak için.
Geç vakte kadar oturduk. Yedik içtik. Kumandalı araba havuza düşünce çocuklardan biri eşimi suya itti alsın diye. Eren de o çocuğu itti kıyafetleriyle. Bir tanesi de kendiliğinden atlayınca tam parti oldu. Yedi gibi zorla toparlanıp gitti misafirler.
Ortalığı toplamak epeyce sürdü. Çöpleri attık, yerlere dökülenleri ıslak mendille sildik ve bir doğum günü daha geçmiş oldu.
Pazartesi günü resmen ana sınıfına başlayan tatlı mı tatlı Eren’im. Yıllar geçiyor hızla. Sen neredeyse okumayı söktün bile. Küçük Bayan Sarılgan başlığını okuyarak beni çok şaşırttın birkaç gün önce. Kelimeleri seviyorsun. Şarkı sözlerine kulak veriyor, yorum yapıyorsun. Kimseyi zorlamayan bir karakterin, neşeli, yapıcı bir duruşun var. Kocaman gülümseyerek uyanıyorsun. Futboldan ve yüzmeden hoşlanıyorsun.
Yıllar sana güzellikler getirsin. Yolun, bahtın açık olsun..
TÜM YORUMLAR
Mutlu nice seneleri olsun sizinle, tüm sevdikleriyle. Kelimelerle arasının iyi oluşunu senden almış. Sen konuş bir kitaptan, düşünürden, filmden bir alıntı yap ve olayı bütünle kişisisin.
Sema
bebişler sofra havuz nefiiis 🙂
Masallah nice yaşlar tatlı Eren’e
Eren'e nice mutlu yıllar diliyorum.
Nice mutlu yaşları olsun Eren'in ♥
SEvgilerle