Benim Harikalar Diyarım; Resimli Çocuk Kitapları Evreninde Geçen 10 Yıl

Çocuk büyütürken neredeyse her konuda çuvalladım. Beslenme, uyku, sınır kavramı, spor-müzik gibi hobiler geliştirme ve aklınıza ne gelirse.  Kendimle gurur duyduğum iki şey var: Onları sabırla dinledim, duygularını kabul ettim ,vıdı vıdı etmeden sakince dinlemeyi başardım ve onlara, binlerce dakika boyunca, büyük bir mutlulukla, yüzlerce sayfa kitap okudum.

Blogda pek çok yazıda okuduklarımızı not ettim, o yazıları çocuk kitapları etiketi altında toplamaya çalıştım ama  olmamış, çok az  yazıyı etiketlemişim maalesef.

2010’da anne olup emzirme-uyku vb işler biraz kolaylaştıkça çocuk edebiyatının büyülü dünyasına girdim. Emre daha yaşına girmeden aldığım, kapağında ördek olan, kalın karton kapaklı mavi bir kitap anımsıyorum. Nedense hatıra kutusuna koymamışım. Sonrasında -elbette internet sayesinde- tavşan deliğine düşen Alice gibi ben de kendi harikalar diyarımı keşfettim.

Blog arşivini karıştırdığımda ilk çocuk kitapları yazısını nisan 2013’te yazmışım; Eren’e hamileyken, Emre’nin kardeş fikriyle tanışması için aldığım Kitap: Üff keşke kardeşim olsa.    (Gergedanlar Krep Yemez’i de o sıralar bulmuşum ve daha birkaç ay önce kaldırdım ortalıktan.) 2016’da Lokum Çocuk Kütüphanesini ve Bir Dolap Kitabı keşfetmişim. Sonrası, çılgın bir alışveriş maratonu.

Kitapyurdu sipariş geçmişime göre satın aldığım ilk kitaplar temmuz 2014’de Aç Tırtıl  ve 3 Kedi Bir Dilek.  Sonraki alışverişte aldığım Kıpır Kıpır ve  2015’in ilk günlerinde aldığım Anahtar‘a ise hala aşığım; Nasıl güzel hikayeler, baskı ve resimler.

Kayıtlı siparişerden yıllara göre en çok okuduklarımız şöyle:

2015: Fare Evi, Miguel, Babam ve Ben, Kızıl Ağaç, Güvercin Geç Yatmasın, (3 Boyutlu) Küçük Prens, Hiç Hata Yapmayan Kız, Mamut Yıkama Rehberi, Kumkurdu serisi, Bekçi Amos, Rico ve Oskar, Koyun Russell, Çıtır Çıtır Felsefe, Kaka Kitabı, İnfografik İnsan Vücudu

2016: Bala’nın Mektubu, Arkadaşım Aşçı-Çiftçi vb seri, Küçük Filozof serisi, İçimdeki Müzik, Uzaylılar dON sEVER, Kaplanı Sakın Gıdıklama, Kapı Komşumuz Korsanlar, Kültür Alışverişi

2017: Çocuklar İçin Dünya Atlası, Pippi Uzunçorap, Elmer, Tablodaki Prenses

2018: Öfkelendiğinde, MÖ La La, Ördek Ölüm ve Lale, Nasrettin Hoca Hikayeleri,

2019: Şanslıyım Şanssızım, Küçük, Gülme Makinesi

2020: Arda Neyi Unutmuş, Grimm Masalları, Dünya Gezgini Kuşlar, Kafasına Edeni Bulmaya Çalışan Küçük Köstebek, Kardeşim ve Ben ( Çizgi roman)  Gılgamış,

2021: Bonnie ile Mortimer, Kuşlar Konmuş Kitabıma, Beterin Beteri, Vesta-Linnea serisi (O yıl sadece 2 kez sipariş vermişim)

2022: Çöplük, Üç Mağara Dağı (10. aydaki siparişte ilk kez 500 lirayı aşan rakamlar başlamış. Enflasyon gümbür gümbür gelmiş)

2023: Odamda İnek Var

2024: Babam Bana Evreni Gösterdiğinde

Önceleri bütün kitaplarımı sadece kitapyurdundan alıyordum. Sanal alışveriş batağına düştükten sonra İdefix, BKM, Amazon, Nadir Kitap gibi başka siteler de kullandım ama onların arşivine de bakıp ” Sen hangi şekil bir ruh hastasısın? ” dedirtecek değilim 🙂

Elbette torunlarıma sakladığım başka birçok kitabımız var ; Müzisyen İnek Sırma, Cömert Ağaç, Büyük O serisi, Nesin Yayınevi’nin Büyük Kurt Küçük Kurt’u, Elveda Bay Muffin, Küçüğüm, hala geceleri okuduğumuz ve mitoloji sevdamızı başlatan Çocuklar İçin Dünya Tarihi, Kafası Değişikler Atlası, Saat Sekizde Gemide ve şu anda aklıma gelmeyen daha niceleri.

Bu okumalar çocuklardan daha çok bana iyi geldi; Elveda Bay Muffin’i okurken babam için tutmam gereken yasın nasıl bir şey olduğunu anladım, Büyük Kurt- Küçük Kurt’da kardeşimi özlemenin beni nasıl da kahrettiğini fark edip ağladım, Kızıl Ağaç’la umudun ne olduğunu hatırladım. Hep hüzünlü değildim elbette, çok da güldüm- eğlendim, şahane görsellerle mest oldum ve şimdi o dünyaya veda etmekte zorlanıyorum. Emre, birkaç aydır ona kitap okumamı istemiyor. İstemiyor değil de telefonu eline alıp odasına çekilmeyi tercih ediyor. Eren zaten çok bayılmıyordu ama bu yazı aşırı sıcaktan kaçmak için benim yatağımda geçirince okumaya daha bir istekli oldu.

Ne olursa olsun artık bol resimli az yazılı kitap almam için o kitabın muhteşem ötesi olması lazım. Bu zamana kadar zaten birçok kitap alıyordum ve harika kitaplara denk gelme olasılığım yüksekti. Bu benim için çok üzücü.

Birkaç hafta önce yaptığım büyük ayıklama operasyonu sırasında çocuk kitaplarını da eledim ve torunlara kalsın diye 2 koli ayırdım 🙂 Bir kısmı halen okunuyor olsa da büyük kısmını elden çıkarttım.

Teşekkür ederim hayat; tertemiz nevresimler serilmiş yataklarda, alt-üst takım pijama giymiş çocuklarıma yıllarca kitap okuyabildim. Sarmaş dolaş  yanlarında uyuyakaldım. Sör Yeşil Benekle, Kapı Komşumuz Korsanlarla, uyumaya çalışan koyunlarla, don seven uzaylılarla sıcacık dakikalar geçirip evlatçıklarımın uyku öncesi itiraflarını duyabildim. Büyük Kurt, Küçük Kurt’u önce kıskanır sonra da deli gibi özlerken her defasında gözlerim dolup sesim çatallanarak uzaktakileri özledim. Kampa gitmiş Emre’ye telefonda Don Kişot okurken kimse anlamasın diye gruptan uzaklaşıp sesimi kısmaya çalıştım.

Evet, bazı rüyalar gerçek olur. Yaşamak denen inişli çıkışlı yolculuğa bu sayede tahammül eder hatta ” Yaşamak ne güzel şey” der insan.