Bugünkü Alman Kültür Günü için kuruvasancıya Alman pastası sipariş etmiştim. Öğlen saatlerinde alacaktım ama elektrikler kesilmiş, pastalar kabarmamış. Teslimat akşama kaldı. Ben karton tepsi gibi bir şeye dizeceklerini varsaymıştım oysa poğaça/simit gibi poşete koymuşlar. Yumuşak ürün bunlar, bir tarafları azıcık da olsa yamulmuş. Bayrakları evde hazırladık hatta yeğenim yaptı. Akşam ters istikamete gitmemek için başka bir arkadaştan rica ettim, sabah okulun önünde ondan alıp tabak-tepsi vb bir şey de olmadığından içeri girdik ve mutfaktan tabak istedik. Bayrakları diktik, sınıfına da Emre götürdü. Sarı-kırmızı-siyah ne giyecek diye düşünüp sabaha karşı boynuna bir kazak bağlayabileceğim aklıma geldi. Öyle yaptık; güzel de oldu.
İşte bunlar hep analık işleri. Görünmeyen, kimsenin takdir etmediği, zayıf bir ihtimal de olsa yıllar sonra çocuğun -belki- hatırlayacağı şeyler. Sonra diyorlar ki ”Neden bu kadar yorgunsun?”
Eren’in sınıf ve fen öğretmenleri ile bireysel görüşme yaptık. Kitap-kalem-defter eksiği olduğu genel bir tespit, dersleri dinliyor gibi görünmeyip soruları başarıyla nasıl yaptığı hepimiz için bir muamma.
Aynı gün birkaç iş halletme hastalığım sağ olsun, Emre’nin de rehberlik ve danışman öğretmeni ile -kadın fena hastaydı- toplantımız vardı. Kendisi de geldi. Güzel bir sohbet oldu ama bizim anlattıklarımız, uyarılarımız vs onlar için o kadar uzak ve havada kalan şeyler ki… Bakışlarında en ufak bir kıvılcım göremedim.
Alınacak ek kaynaklar, pazartesiden itibaren yazılacak günlük, haftaya alınan öğretmen randevuları…
Günümüzde ebeveynlik tam zamanlı bir iş arkadaşlar. Net.

Yeni tarz. Gözlük kullanmıyor, şekil olsun diye babasınınkini taktı.
TÜM YORUMLAR
Çocuklar büyüdüğünde o kadar güzel ve detaylı hatırlıyorlar ki, siz de şaşıracaksınız. Benimkiler şimdi 37 ve 35 yaşlarında iki koca adam, çok duygulanıyorum yazdıklarınızı okurken.
Kolaylıklar diliyorum.
İnşallah hatırlarlar. 37 ve 35 mi?? Off , yazıyor musunuz onlarla ilgili?