İkinci gün için planladığımız duraklar epey fazla olunca erkenden yola koyulduk. İçimiz rahat bir şekilde metro ile Zafer Takı’na ulaştık ve başladık yürümeye. Biraz soğuk ve gri havadan, biraz ağaçların yapraksız olmasından sanırım, Şanzelize düşündüğümden daha sönük geldi bana. Louis Vuitton’un önünde kuyruk ve güvenlik vardı. Diğer mağazaların olağan dışı bir yönünü görmedik. Çocuklara bir şey alabilir miyiz diye Disney mağazasına girdik ancak tüm ürünler (Daha çok tekstil) Teknosa’larda mevcut 🙂 Çabucak çıktık.
Grand ve Petit Palais’ler , 3. Alexander köprüsü, meşhur makaroncu Laduree hep cadde üzerinde.
Şanzelize bittiğinde karşımıza Concorde meydanı çıktı. Dikilitaş, adını unuttuğum acayip gösterişli havuz ve dönme dolap ile devasa bir meydan burası. Eyfel’e çıkamadık bari dönme dolaptan Paris’i kuş bakışı izleyelim dedik ve şöyle kareler yakaladık:
Sonraki duraklar Tuliers bahçeleri ve Louvre müzesi. Louvre’un içine girmedik. Dışının ihtişamı yetti de arttı 🙂
Ordan çıkıp Notre Dame’a devam ettik. Hemen karşısındaki meşhur kitapçı Shakespeare and Co.’ya da uğradık. Biraz dinlenip mutlaka uğranmalı denen Cafe De Flore ‘u GPS yardımıyla bulduk ama mekan gürültülü, hıncahınç dolu , sahici Fransız yaşlı garson suratsız olunca 8 euroya kahve içmeye gerek görmeyip çıktık. Az ilerisindeki Le Bonaparte’da oturduk.
Perşembe günü iki hedefimiz vardı; Montmarte ve Opera Binası.
![]() |
Görüntüsü ile çok hoşumuza giden bu minicik kafede epeyce oturduk |
![]() |
Tart harika görünüyor ama yemeyi beceremedik. Çileklerin ikisini yere düşürdük, hamuru ısırarak yedik |
![]() |
Opera binası dışıyla ve içiyle olağanüstüydü. İyi ki görmüşüz. Giriş ücreti 11 euro ve otomattan alıyorsunuz. İlk kez gidenler için atlanmaması gereken bir durak. |
![]() |
Resmi büyütüp tavan süslemelerine bakarsanız Galeries Lafayatte sizi epey şaşırtır. Koca şehirde AVM diyebileceğimiz tek bina. |
Koskoca Paris’de nereleri gezdiniz derseniz hepsi bu.
Son gün ve genel izlenimlerim bir sonraki yazıda. Okuduğunuz için teşekkürler.
TÜM YORUMLAR
özlemişim seni elif ya <3
Seyahatinin keyifli geçmesine ve Paris'in seni sarıp sarmalamasına çok ama çok sevindim. Aynı gözle görüyoruz demek ki dünyayı. 🙂
Hoş geldin, gelirken peşinde getirdiklerini düşünüyorum şimdi, tarihimiz nasıl da değişime uğramış dışarıdan daha net görünüyor, mimarimiz, kültürümüz de öyle …