2021..Okulsuz yıl. PCR ve geçici görev yılı. Koskoca senenin özeti budur.
Şubatın sonuna doğru gelen geçici görev yazısına boş boş bakmam.. Ben? Geçici görev? PCR? Nasıl yani? Ne alaka? Bir hadi bilemedin üç ay sürer sandığımız görevlendirme için 3.5 saat ötedeki en uzak ilçeye altı ay boyunca ON kez gittim ve her defasında 3-4 gece hastanede konakladım. Detayları ve pratiğiyle ilgili hiçbir fikrimin olmadığı covid PCR testi sonuçlarını raporlamanın acayip ağırlığını her dakika kalbimde hissederek 40 gece geçirdim.
Eeee nolmuş? Herkes yapıyor bunu, bizim -nasıl olduysa görevlendirilmediğimiz son üç aydır- oradaki tek hekim yedi gün 24 saat PCR bakıyor. Ben taş çatlasın 40 gün gitmişim.
Ben bu tip stresli ve sorumluluk gerektiren işlere uygun değilim. Mide ve beyin hücrelerimin epeyce bir kısmını kaybettiğimi iyi biliyorum. Tekrara verdiğim hastaların sonuçlarını (özellikle saatle yarışan ve benim raporuma göre uçuşu iptal olacak yurtdışı çıkışları) beklerken yalnız olmaya dayanamadığım için gece yarılarına kadar teknisyen arkadaşlarla oturdum. Gerilimden felç olmuş vücudumu rahatlatmak için denemediğim şey kalmadı. Kendimi küçük bir bebek olarak babamın kucağında; onun en sağlıklı, en gürbüz zamanlarındaki haliyle hayal ettim. Benim için çok zordu ve bunun için kendimi suçlamıyorum. Nokta.
Burcu’nun kahvelerine eşlik eden cıvıl cıvıl sohbeti, Müşerref’in -ki kendisine özel etiket var artık blogda- bilge ve gerçek halleri ve varlığından haberdar olmadığım edebiyat hazinelerini önüme serişi, Jale ve Leyla ile annelik dertleri, Yusuf’un içi gülen gözleri, Varol Beyin, Canan’ın, Kutay’ın, Filiz’in muhabbeti (Kızı ne zaman doğuracak acaba?) Bülent Bey’in çayları olmasa nasıl geçerdi o günler? Bir de oranın asıl doktorunu hep arayabilmek; hele ki ilk zamanlar göreve geldiğime adamı pişman etmişimdir .
Arkadaşımın dediği gibi Türkiye’nin başkenti olması gereken Muğla’nın bahar ve yaz boyunca değişen güzelim yolları kaldı aklımda. Baharda frezyalarla dolu bahçeli evler, mor salkımların kapladığı duvarlar, bembeyaz çiçekli ağaçlar, yazın gelincik tarlaları ve Sakar geçidini inerken önüme çıkan baş döndürücü manzara.
Bol bol müzik dinledim, Hüsnü’nün klarnetiyle ağladım epeyce; özellikle şu şarkıda.
Sonra Ayça..
Kirpi’nin Zarafeti’ni konuşurken trileçe tarifine oradan Pelin Batu’ya geçtiğimiz, annelerimizden, aşktan ve elbette seksten, filmlerden, dizilerden, erkeklerden, kaderden, karmadan, dinden, ayakkabılardan, kahkülden, makyajdan bahsedebildiğimiz güzel yürekli oda arkadaşım. .2021 onunla olan yılımdı aynı zamanda.
Okulsuzluk.. Youtube bataklığında başıboş bıraktığımız çocuklarımız, online eğitim denen ve hiç adapte olmadığımız deneysel sistem.. Hadi oğlum dersin başladı nidaları eşliğinde iki oda arasında gel git yapmak, önde ders arkada oyun, onlarla ders dinlemek, test çözmek. Açıldı-kapandı karmaşası. Maskeyle gidilen hokey antremanları. Yazın birkaç kez gidebildikleri basket. Allah bizi okulsuz bırakmasın. Amin.
Geçici görev kaosuna sıcak hava ve gürültücü komşu eklenince can havliyle şehir değiştirme hayalime sığındım. Taşınma esnasında vereceğim bir aylık mola bile bana bir yıllık tatil gibi görünüyordu. Hazirandan ağustos sonuna kadar onunla oyalandım. Yangınların, çöl rüzgarlarının ve havuz başı saatlerinin arka planında hep o vardı; taşınmak.. Gitmek. Elif Şafak’ın dediği gibi varmaya değil gitmeye gitmek.. Tek derdim Sema ile vedalaşmaktı, benim dert ortağım, yoldaşım. Olmadı, oturdum kaldım. Komşu gitti. Şimdi yağmur getiren fırtınalar var. Ne gam!
Şubatta ve ağustosta annemlere gittim. Geçen hafta sonu Ula’da dolaştık, Muğla’da konakladık bir gece. Onun dışında tekne ile açıldık epeyce. Yetti de arttı.
Beklenenler bu yıl da gelmedi ama gönülden gönüle olan gizli yolumuzu tamir edip yeniden kullanmaya başladık bin şükür. Annem kasım-aralıkta beş hafta yanımızdaydı. Katarakt ameliyatı oldu. Ana-kız Burak’ın (pskiyatrist) karşısında oturup Freud’dan konuştuk. Annemin korku içinde geçen 50 yılını dinledik.
Hep okudum. Hep. Onlarca mı? Yüzden fazla mı? Saymam ki hiç. Ne gerek var. Çocuklara harika kitaplar aldım, Vesta Linnea serisi, Komik Hayvan İsimleri, Beterin Beteri, Saat Sekizde Gemide ilk aklıma gelenler.
2021 eylülünde okullar açıldı, Masa Tenisi, Ninjitsu ve Piyano girdi günlük rutinlere. Sinemaya gittik üç kez. Dışarda yemek yedik eş dost. Galiba atlattık dedik ama kim bilir?
Güle güle 2021.
TÜM YORUMLAR
Yeni yıl sana,size çok iyi gelsin Elif 💕 Yıl sonunda musmutlu,coşkulu ve bol kitaplı yeni yıl yazını okumak için şimdiden heveslendim🌈
Hoşgeldin Ceren. Umarım gönlümüzdeki gizli saklı arzular da çiçekler gibi açılır bu yıl.
Kusura bakma Seher üstteki yoruma cevap oldu. Mutlu yıllar.
Benden de musmutlu yıllar 🙂 Hani o çiçekler gibi üstünüzdeki, hep öyle neşeyle güzelliklerle geçsin..
İnşallah bu yıl pandemi biter diye umut ediyorum. Gerçi vakalar artarken nasıl olacak bilemiyorum ama hayırlısı. Mutlu ve sağlıklı bir yıl olsun inşallah.
Aslında beklentiler olumlu, Omikron varyantının pandemiyi bitireceği konuşuluyor. Bırakın solunum sıkıntısını doğru-dürüst şikayeti bile olmayan insanlar pozitif çıkıyor bugünlerde. Bu da covid virüsüne yakın zamanda herhangi bir üst solunum yolu virüsü muamalesi yapacağımız anlamına geliyor. İnşallah. İnanın herkesten çok bizler için bitmesi lazım.