8.Yılın Sonunda Bodrum’da Yaşamak; Pandemi Sonrası Değişen Şeyler

Aralık 12, 2021
195
Views

Bodrum’da yaşamak hakkında birkaç yazı yazdım geçmişte. Söylenecek her şeyi söyledim sanıyordum ama pandemi sonrası Bodrum epey değişti. Nüfus en az dört kat arttı; 5 aralık cumartesi günü Bitez Belediye Kafe yaz aylarında olduğundan daha kalabalıktı. Gürültüden oturamayıp kalkmak zorunda kaldık. Sabah sekiz buçuk-dokuz akşam beş-yedi arasında ”Trafiğe kalmayalım” dedirtecek derecede araç yoğunluğu yaşıyoruz.

Yaklaşık 2 yıl önce hayatımıza çaktırmadan giren covid-19’un bu kadar çok şeyi değiştireceğini asla tahmin edemezdik. İşin içinde olmamıza rağmen o kalın bıyıklı, kötü bakışlı adamın ”okullar üç hafta tatil edildi” dediği uğursuz güne kadar covidi görmezden gelmiştik zaten. Gözlerimiz körmüş resmen.

Hala da açıldı sayılmaz ya bu saftirik gözler; neyse.. Sonuç olarak kısıtlamaların başlamasıyla birlikte on binlerce kişi yılda bir bilemedin iki ay geldikleri yazlıklarını hatırladı ve temmuzdan önce uğramadıkları Egenin yollarını nisan ayından itibaren hiç boş bırakmadılar. Sonra bir de ne görsünler? 8-10 katlı apartmanlarda yaşamaktansa tek katlı yazlık evlerde yaşamak daha konforlu değil miymiş? Az ötede sahiller var mis gibi, çık yürü uzun uzun. Portatif sandalyeleri koyup termosunu da aldın mı al sana haftalarca süren bir piknik havası. Emekliler ve internete iş yapanların geri dönmek için bir sebebi yoktu zaten, okullar da tatil olunca Ege doldu taştı ve maalesef hala boşalmadı. Özellikle de Bodrum çünkü burası küçük İstanbul : TED, Marmara, Bahçeşehir kolejleri, Acıbadem ve Amerikan hastaneleri, dev bir alışveriş merkezi derken tek eksiği doğalgaz esasında.

Ortakent’te yeni açılan Yağhane
2 aralık, Tema Kuaför, Eren’in traş ve piyanoya başlama günü hem de çılgınca yağmur yağarken

Sonuçta nüfus ve rağbet epeyce arttı; inşaatçılar iyice kudurdu, mandalina ve zeytin bahçeleri hatır hutur yok edilmeye girişildi, kiralar iki-üç binden altı yedi bine fırladı. Trafikle boğuşur olduk. Hala bu tarafa taşınmayı düşünen varsa Bodrum’u tavsiye etmiyorum. Çok pahalı, çok gereksiz şişirildi, yazları aşırı sıcak. Kışları aşırı rüzgarlı ve soğuk.

Elbette biz burada yaşıyoruz; işe gidiyoruz, çocuklar büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Her an her dakika olumsuzluklara odaklanmak neye yarar? Şu mevsimde açan gülle, acayip renklerle doğan güneşle, piyano sesiyle, yeşille, maviyle, Zai ve İmge ile, çat kapı gidebildiğimiz bir-iki dostla, Akvaryum koyuyla, atölyede yontulan bıçaklarla, şömine ile mutlu olmaya, günleri güzelleştirmeye çalışıyoruz.

Benim için ”Bodrum güzellemesi” ancak bu kadar olabiliyor. (Derdini ..eyim dediğinizi duyar gibiyim, siz de haklısınız:)

Etiketler:

TÜM YORUMLAR

  • o şöminenin güzelliği ve karşısında çay keyfi…
    heder olan mandalina ve zeytin ağaçları kısmında içim kıyıldı yanlız.
    geçen yaz başı yerleşmeyi düşündüm bodruma, ama herkes o kadar uyanık, o kadar kazıkçıydı ki vazgeçtim. pişman değilim. ama bu yazı üstüne iyi geldi.

    Küçük Joe Aralık 12, 2021 12:51 pm Cevapla
    • Merhaba Joe! Sen nerelerdesin yahu? Şimdi bakıyorum blogun sadece davetli okuyuculara açık diyor? Öyle mi oldu sahiden?
      Bodrum’a taşınmamana sevindim ne yalan söyleyeyim. Üç beşe yıla tersine göç başlar tahminimce, kiralar vs korkunç pahalı.

      Aydınlık Yüz Aralık 14, 2021 11:28 am Cevapla
  • Son cümleye ithafen; vallahi demedim aslında, şahsen orda ben olsaydım acayip bozulurdum. Ama keşke bende olsaydım ya hasetinden şuralara bayıldı dersiniz.

    Huriye Aralık 15, 2021 11:12 pm Cevapla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir