Son 10 Yıldaki Dönüm Noktaları

Şubat 22, 2022
235
Views

DOĞUMLAR/KADINLIK/EVLİLİK

31 yaşıma kadar cinsiyetimle bir derdim olmadı. Ev işi sevmeyen, makyaj yapmayan, bol tişörtler ve düz ayakkabılar giyen, kadınlar içerde bulaşık yıkarken erkeklerle siyaset konuşan bir insandım. erkeklerle arkadaş olmayı daha çok severdim. Bir yandan da emzirmek ve doğurmak gibi sadece dişi bedenin yapacağı işleri çok merak ederdim ve yaşıtlarımın çocukları ilkokula başlamışken anne olma arzum çok artmıştı.

İlk çocuğumun doğumundan sonra adeta bir rüyadan uyandım. Dünyaya bir çocuk getirme mucizesini yaşamıştım ve mucizelerin bedelleri olurdu. Ödediklerim ödeyeceklerimin teminatıydı. Asıl büyük işler önümde bir dağ gibi uzanıyordu. Yıllarca kesintisiz üç saat uyumadım. Kendimi diğer annelerle, çocukları diğer çocuklarla kıyaslayıp hayretler içinde kaldım.

HAKİM DUYGU: KIZGINLIK (BU İŞ BU KADAR ZOR OLMAMALI, bir çocuk uykuya bu kadar direnmemeli, fiziksel olarak bu kadar tükenmişken tez yazmak, imla ve dilbilgisi düşünmek, ev taşımak zorunda olmamalıyım. Bakıcılar bu kadar düşüncesiz olmamalı.)

ÇOCUKLAR

Besleme-oyalama-uyutma döngüsünde yüzlerce saat vakit geçirdim. Kreş yollarında 6 yıl gittim geldim. Emre ile son güne kadar ayrılamadık. Onda da çuvalladım. Sadece sokaklarda sürtme ve kitap okuma kategorilerinde başarı gösterebildim. Onların kocaman gözlerine sonsuz bir hayret ve muhabbetle baktım. Onları sınırlandırmaktan, yapmak istediklerine engel olma zaruretinden hiç hoşlanmadım. Bana kalsa bir anne kanguru gibi, yavrularımı karnımdaki kesede taşırdım.

Büyüdüklerinde, okuduğum binlerce sayfa pedagojik kitaba rağmen, Emre’nin kardeşini her fırsatta ezmesini, kardeşin özgüvensiz oluşunu, önlerinde bir ekran olmadıkça gerçek hayatta herhangi bir konuda sebat edemediklerini, birlikte dışarıda vakit geçiremediğimizi gördük.

HAKİM DUYGU: GURUR (hem onlarla hem anne-baba olarak kendimizle gurur duyuyorum)

TAŞINMALAR /YERLEŞEMEMEK

Beş ev taşıdık. Sonuncusunda sekiz yıldır oturuyorum ve hiçbirine yerleşemedim. Evde olmanın neredeyse hiçbir halini sevmedim. Mutfaksız 1+1 gelecek için hayalim. Aldığım her eşya -çok para vermiş olsam da_ eve getirdiğimde beni fazladan mutsuz etti. Misafir çağırmak hep yorucu ve gerginlik yaratan bir iş oldu. Evim neden büyüdüğüm eve benzedi?

HAKİM DUYGU: MUTSUZLUK, UMUTSUZLUK (Sisifos gibiyim, kayayı tepeye çıkaracağım ve sonsuza dek geri düşecek. Ne kadar çaba harcasam da faydasız, sanki bu ev işinde en baştan yanlış bir şey var)

MESLEKTE UZMANLIK

Tez travması sonrasında kaçarcasına mecburi hizmet. Uzmanlıkta 10. yılın arından hala uzmanlıkla bir alakam olduğunu düşünmemem. 24 yıl okula giderek elde ettiğim ünvan geçinmeme yarıyor ve okumaya / yazmaya vaktim var. Hepsi bu.

HAKİM DUYGU : PİŞMANLIK

BLOG SAHİBİ OLMAK

Elimde somut olarak bulunan, başkalarına gösterebileceğim tek şey. Okuma yazma dünyasında kalabilmemin somut tarafı. Ailemiz için hatıra defteri. Sevdiğim kitaplardan binlerce alıntı cümle. Son yıllarda daha az duygu içerse de zorlanmadan sürdürdüğüm nadir rutinlerimden biri. Kolayca yaptığım bir iş.

HAKİM DUYGU: GURUR, KEYİF

Bu yazı benim ödevim; blog yazılarını belli bir duyguya göre sınıflandırabilir miyim diye düşünüyorum. Ne çok şey olmuş hayatımın son on yılında.

Etiketler:
·
Kategori:
Günlük

TÜM YORUMLAR

  • Blog arkadaşın olarak bir değerlendirme de ben yapayım o zaman. Çok güzel yazıyorsun, kendini güzel ifade ediyorsun. Samimisin ve bu da diline yansıyor. Bir kitap önereyim, Melis Alphan ‘Büyüyemeyenler’ .

    Gul Şubat 22, 2022 8:23 pm Yanıtla
    • Gül, ne kadar cesaret veriyor böyle değerlendirmeler bir bilsen 🙂 Üşenmeyip yazdığın için teşekkür ederim. Büyüyemeyenler’i hiç duymadım hemen bakıyorum.

      Aydınlık Yüz Şubat 25, 2022 3:25 pm Yanıtla
  • iyi ki bloglar var o zaman 🙂

    Ahmet Ozan Şubat 27, 2022 5:24 am Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir