Serin, Sessiz ve Gölgeli; Düzce 2022

Haziran 13, 2022
919
Views

Hiç hesapta yokken tam iki haftalığına memleketime gittim, hem de tek başıma. Süper enflasyonla boğuştuğumuz şu kara günlerde uçağa binip bir yere gitmeyi bırakın temel gıda maddeleri olan çay, şeker, un vb alma derdine düştük pek çoğumuz gibi. Mesela az önce yazmayı bırakıp bulaşık makinesi tableti almak için hepsi burada uygulamasına girdim, 30 lira indirim varmış 250 lira üstüne, bir kutu aldığımda tek tablet 1.2 liraya geliyor; 250’ye tamamlar ve indirimi kullanırsam 1.1 lira oluyor. Aradaki fark çok az gibi görünse de bir ay sonra bu rakamı bulamam korkusuyla 85 liralık değil 250 liralık alışveriş yapmaya mecburum değil mi? Bu nasıl bir kısır döngüdür anlamadım gitti. Çılgınlar gibi alışveriş yapmazsan bir ay sonra daha çok para harcamak zorundasın ve sürekli kendini bir şey almak zorunda hissediyordun. Benzinin litresi 30 liraya dayandı, her şey ama her şey bizler için lüks tüketim oldu. Allah sonumuzu hayır etsin diyip bu tatsız bahsi kapatıyorum. (Gidiş dönüş İstanbul biletim 1200 gibi bir şey tuttu söylemeden geçemeyeceğim.)

Teyzemin kızı annemin moralinin bozuk olduğunu söyleyince perşembe günü saat 15:00 de iznimi yazdırıp cuma sabahı 06.00 da yollara düştüm. Sakarya, Düzce ve taksi sonrası öğlen olmadan eve vardım.

Sonrasını resimler anlatsın:

Teyzelerim ve kuzenlerim. Bir kadın kabilesine sahip olduğumu, yalnız olmadığımı, düşersem bir kaldıran bulunacağını, konserve sarma-yufka-el açması börek yiyebileceğimi hatırlıyorum ve içsel bir huzurla etrafıma bakıp şükürler ediyorum.
Annanemin, sarhoş olduğunu anlamadan başka bir akraba oğlunun arabasına binmesi ve köyü dolaşıp gelmesi duymadığım bir hikayeydi, gözlerimiz yaşarana kadar güldük. Seyit ismindeki komşunun annemle konuşurken annemin arkasını dönüp gitmesi de efsane anektod oldu.
Bahar ziyaretime geldi. Yakındaki Kaplanoğlu Alabalık’a GPS yardımıyla 15 dakikada gittik. Havadan sudan derken zaman nasıl geçti anlamadık, balık güzeldi, fiyatlar epeyce yükselmiş elbette, sonrasında yürüdüğümüz köy yolları güller içindeydi. 2 gün sonra aynı köye Berlin’e paket yollamak için tekrar gittik. Dev kestane ağaçları içindeki evlere hayran oldum. İşte benim için ideal coğrafya; serin ve gölgeler içinde.
Sabah kahvaltıda, çay kaşıklarının sesi birbirine karışıyorsa; bu “mutluluğun” sesidir. Ve anneniz karşınızda oturuyorsa, oturduğunuz yer tam olarak “cennettir”. – Cahit Zarifoğlu

44 yaşında anladım ki anne- babanla karşılıklı oturmak bir lütuf. Nerede, nasıl olursa olsun, sofra dağınık, tabaklar birbirinden farklı, kenarlarına yemek bulaşmış, kaşık çatallar kalitesiz, yemekler soğuk olabilir ama hala ”anneeee, babaaa” diye seslenebiliyorsak ne mutlu bize.

Bodrum’da yok böylesi 🙂
Annanemin mezarı başında dedikodu yaptık , o da duysun dedik.
Çocuklara krep yapmadan, patates kızartmadan, abur-cubur yediler / ekran karşısında çok kaldılar diye vicdan azabı çekmeden 12 sabah bu balkonda annemle kahvaltı yaptık. İki sabah da bitişik bahçeye amcamın gelinine gittik. Her sabah önce balkonu süpürdüm. Uzun kollu pijamayla olmanın tadına vardım.
Bu da baba tarafımızla buluşma. Yaşasın ”gün tabağı ” 🙂
Köyümüz hızla değişiyor, bu eski ev soldaki kurumuş ağaçla beraber masallardaki cadının evine benzemiyor mu?
Gitmeme vesile olan sünnet düğünü için hazırlanmış amca torunlarım.
Gelmeden bir gün önce sarışın oldum. Hayatımda ilk kez bu derecede sarı saçlıyım. İlk gün aynaya bakamadım, o kadar garip geldi. Şimdi biraz daha alışmış gibiyim.
İşte mamursa ! Çerkez deyişiyle ”pasta”. Teyzemin şahane aşçılığıyla yaptığı nice güzel yemekten biri. Kaselerdeki ise agut: Kuru fasülye ezmesi.

Çocukları dert etmeden, bahçeden çilek- dut koparıp yiyerek, Zehra yengemle sanırım hayatımda ilk kez çiftetelli oynayarak, kışlık sarma sararak (7-8 kilo asma yaprağından bahsediyorum) , annemle çarşıya gidip elbiseler- kumaşlar alarak, liseden arkadaşlarımla buluşarak geçirdiğim bu iki hafta bana çok iyi geldi.

Önümüzdeki üç aya hazırım sevgili Bodrum. Ben tatilimi yaptım bile.

Kategori:
Günlük · Seyahat

TÜM YORUMLAR

  • Sevgili Elif,
    Yazını okuduktan sonra bende kendimi gülümserken buldum,bana bile sirayet etti bu seyahatin güzelliği.Nice sağlıkla annenle sofraların olsun.Sevgiler
    Ayşe

    ayşe Haziran 14, 2022 10:52 am Yanıtla
  • Huzurunuz bana bile geçti.❤

    Mehlika Haziran 15, 2022 12:41 am Yanıtla
  • Yazının geçtiği ortam insana sürur veriyor. 🙂

    Maalesef her yazımızda hayat pahalılığına değinmek zorunda kalıyoruz. Şiirler ve yazılar yazıyoruz bu durumla ilgili ama bir türlü düzelmiyor; elimizden bir şey gelmiyor. 🙁

    Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com Haziran 19, 2022 8:11 am Yanıtla
    • Süper enflasyon şu anda ve korkarım daha uzunca bir süre en somut gerçeğimiz olacak, sağol uğradığın için

      Aydınlık Yüz Haziran 22, 2022 12:12 pm Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir