Bayan Westaway’in Ölümü, Kitap Yorumu

Kasım 3, 2022
204
Views

Takip ettiğim bloglardan birinde denk geldiğim bir okuma kulubüne katıldım. Bu tarz gruplar ne kadar tatlı olsa da önceki deneyimlerimden bildiğime göre hem görev bilinciyle okumak zor hem de çok sevimsiz seçimler yapılmış olabiliyor. Okumayacağım da diyemeyince tatsız bir durum oluşuyor.

Bu sefer hem kitaplar hoşuma gitti hem de değişik yazarlar keşfedesim var. Hiç duymadığım, sürpriz isimlerle karşılaşmak istiyorum. Ekim ayının kitabı tam olarak böyle oldu. Hiç duymadığım bir kitapla karşılaştım. Çok sevdim diyemem ama iyi bir romandı.

Her şeyden önce iliklerine kadar ”İngiliz” bir atmosfer vardı. Aşağıya tamamen alakasız bir filmden bir sahne koydum. İşte İngiliz atmosferi; sürekli yağmur, soğuk, ayaklarınızdaki ayakkabılar ıslanıyor, ceketiniz mutlaka ince geliyor, karanlık, güneşsiz… Dünyanın anasını ağlatan, binlerce kilometre ötedeki ufacık adaları bile sömürgesi yapan, kızarmış ekmeğe yağ sürmeyi kahvaltı zanneden ukala İngilizlere oh olsun!

Gelelim kitaba. Genç kadın kahraman Harriet tarot falı bakarak geçinmeye çalışsa da hep aç, üşüyor, kirayı ödemekte zorlanıyor. Annesi ölmüş ve başka kimsesi de yok. Tefeciye borçlanmış yani çok zor durumda ve bir türlü işin içinden çıkamıyor. Bir gün bir mektup alıyor; büyük annesi ölmüş ve vasiyette onun da adı var. Kız bir hata olduğundan emin çünkü mektupta öldüğü söylenen kişi onun annanesi olmaz, soyadları tutsa da isimler tutmuyor fakat o kadar çaresiz ve yalnız ki kendini torun olarak kabul ettirme ve yalanının fark edilmemesi dışında hiç seçeneği yok.

Kendisine randevu verilen gün ve saatte orada olmak için yola çıkıyor. Harap bir malikanede aksi ve laf söylemekten hiç çekinmeyen bir kadın kahya onu karşılıyor. Üç tane dayısı var. Harriet’in annesi olan kız kardeşleri 20 yıl önce evden kaçmış ve bir daha izine rastlayamamışlar; dolayısıyla onlar da o güne kadar Harriet’in varlığından haberdar değil. Büyük bir şok yaşanıyor; üstelik kızın birkaç yüz pound koparma umudu ile geldiği evde anlaşılıyor ki bu dev konağın tamamı ona bırakılmış.

Sonrasında 400 sayfa boyunca gizem devam ediyor. Biraz Ejderha Dövmeli Kız’daki gibi bir hikaye var aslında. Ortanca dayısı Harriet’e, annesiyle olan çocukluk resmini gösterdiğinde işler değişiyor çünkü o fotoğrafta 3 dayısı, annesi sandıkları kız kardeşleri Maud ve kuzen olarak tanıtılan Maggie diye bir kız var ve kızın gerçek annesi işte bu Maggie!

Harriet sürekli üşüyerek, korku ve stresten midesi bulanarak, açık vermemek için ipuçları arayarak, kaloriferi olmayan harap konakta ısınmaya çalışarak, annesinden kalan günlüğü didik didik ederek, huysuz kahyanın ağzından laf almaya çalışarak işin aslını öğrenmeye uğraşırken biz de isilik döküyoruz.

Neyse ki tatmin edici bir finalle bitiyor roman. Harriet acı gerçekleri zor yoldan öğreniyor ve gerçekten de eline büyük bir para ve bir aile geçiyor.

Soğuk kış günlerinde biraz beyin jimnastiği yapmak için bu yazar iyi fikir

Okumakta zorlandım; isimler birbirine çok benziyordu, neyin ne olduğunu tam çözebilmiş değilim. Yine de kafayı aşırı yormadan, hikayeye kapılarak adam akıllı bir aile draması okumak isterseniz rahatlıkla tavsiye edebilirim.

Kategori:
Günlük · Kitap Yorumu · Roman

TÜM YORUMLAR

  • Çok güzel anlatmışsınız, kitaptan nispeten keyif alabilmenize sevindim, doğrusu kitap bittiğinde kafamda sorular vardı ama fena değildi diyorum ben de, elinize sağlık, keyifli okumalar:)

    Eren Kasım 3, 2022 4:02 pm Yanıtla
  • Beni pek etkilemedi hatta oldukça da fena gömdüm kitabı. 🙂

    Huriye Koç Çolak Kasım 4, 2022 4:24 pm Yanıtla
  • Elinize sağlık:) Ben de kurguda çok eksikler olduğunu düşünüyorum. Edebi değeri olmayan popüler edebiyattan bir örnek. Cinayetler, bunu bildiği halde saklayan büyükanne ve evin yaşlı hizmetçisi… Harriet’in yetişkinliğe erişene kadar yaşadığı evden bihaber olması… Sorular hep havada kalıyor. İyi okumalar:) Tür olarak ilgi alanımın dışında bir kitap fakat okuduğuma sevindim. Kurgu daha düzgün yapılabilirdi. Bir de çevirinin iyi olmadığını düşünüyorum:)

    Kaystros Tyrha Kasım 5, 2022 12:54 pm Yanıtla
  • Ben de okuma grubuyla okudum bu kitabı. Başları çok hoşuma gitti ama bir yerden sonra sıkıldım. Sonunda havada kalan birkaç nokta vardı. Ben de bir iki yeri tam anlamadım 🙂 Yine de keyifli bir okumaydı.

    Şule Uzundere Aralık 18, 2022 5:39 pm Yanıtla
    • Bir tür okuma doygunluğu yaşıyoruz herhalde. Kitap beğenmek giderek zorlaşıyor.

      Aydınlık Yüz Aralık 19, 2022 9:57 am Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir