Ne Kitapsız Ne Kedisiz, Yorum

Ağustos 23, 2024
37
Views

Bilge Karasu ismini, ilk olarak  ”Hasan Ali Toptaş’ın en çok okuduğu yazarlar” vb tarzı bir listede gördüm. O güne kadar hiçbir kitabı ile karşılaşmamıştım.  Narla İncire Gazel kitabını bir heves sipariş vermiştim ama çok yoğun geldi ve okuyamadım.

Kaktüs Kitap Kulübü’nün ağustos kitabını taa İzmir’den ekibe katılan Tuğçe seçmiş (Son toplantıda ben yoktum). Görev duygusuyla, zorlanarak da olsa bitirdim.  Bazı paragrafları atladım.

Dikkatimi çeken ilk şey Türkçe’de var olduğunu bilmediğim bu kadar çok sözcük olması. Örnek vereyim:

gücül

us pahası

sorum

öğür

düzgü

saltık

ossaat

duruk

eşsürem

taşırılık

yüküm

ıra

kavaf

özgeçi

onaşma

özek

 

Yanıma bir TDK sözlüğü alıp hepsine tek tek bakasım geldi. Öyle yabancıladım bu dili.

Kitapta 8 bölüm var: Ne Kitaplı Ne Kitapsız, İmge Üretiminde Roman, İletişimin Güçlükleri, Cinayetin Azı Çoğu, Bir Hayvanla Yaşamak (Bu kitabın seçilmesinde bu bölüm mü etkili oldu acaba? Malum, hükümetimiz baş edemediği sorunları yok ederek, yasaklayarak, öldürerek çözebileceği yanılgısıyla sokak hayvanlarını topluca katletme hazırlığında) , Yeni Dediğimiz Üzerine, Cinayetin Azı Çoğu, Dostlarım Üzerine ve Bilge Karasu Adlı Birinin 50. Yaşı Üzerine Metin Taslağı .

 

Fincanımı Roma’da minik bir dükkandan almıştım; kırıldı maalesef.

Kitabı bitirdikten sonra bir  felsefe metnine benzettim. Yazar, düşünceden düşünceye savruluyor.  Sevdiğim- altını çizdiğim bazı cümleler şunlar:

 

‘ Okur kitap arar ama, kitabın da okuru bulduğunu ben çok gördüm. Açıklanabilir bir şey söylemiyorum belki ama rastlantıların çoğu açıklayamadığımız için rastlantı gibi görünmez mi? 

18. yüzyılın ortalarından bu yana ” Serendipli Üç Şehzade” masalından yola çıkarak türetilmiş bir sözcüğü var İngilizcenin: Serendipity; aranmakta olmayan değerli/hoşlanılır bir şeyin insanın karşısına çıkıvermesi anlamında kullanılan. .. Serendip yağmuru benim de tarlama yağmıştır ara ara.” s.11

” Temel ilkem , herhangi bir kitabı herhangi bir anda, istediğim için, istek duyduğum için okumak. İstek duymadığım bir kitap karşımda duruyorsa beni rahatsız bile edebilir. ” s.14

” Şehirliler, zahmetsizliğin ancak zahmetle elde edilebileceğini unutuyor mu? s.57

” Çocukların sevip aldığı/aldırdığı hayvananlar hep tehlikededir. .. Evimize bir oyuncak , çevre düzenimizin bir parçası olacak bir şey değil, bir nesne değil, bir canlı alıyoruz. ” s.69

” Cinayetleri çoğu zaman kavramlar işletir. Cinayetler, hep kavramlar adına savunulur. s.72

” Bense yazılarımla uzun süre yaşamak zorundayım. .. Ortaya bitmiş gibi görünen bir yazı çıktığında en acımasız makaslamalarla kurguya yeniden girşilecek, yazının yüzlerce yerine ufak-büyük birtakım ekleme, çıkarma, düzeltme işlemleri uygulanacak.” s.74

” Musiki eğitiminin öğrettiklerinden biri de, geçip gidiciliğin yinelenebilirliğidir, yenilenebilirdiğidir. Eksik yaşanmışın insanı yaraladığını ama umudun yitirilmesinin daha da eksik bir yaşama götüreceğidir. ” s.76

” Ama bir ilişki içinde konuşmak zorunda kalmadan düzeltilebilen şeyler çok azalıyorsa, karşımdaki kişinim arada bir gidiverdiğini, yerine bambaşka bir insanın geliverdiğini duyuyorsam bu ilişkinin serüvenliliği pek fazla gelmeye başlar.” s.81

 

Bilge Karasu Aramızda

Böyle de bir kitap varmış; okumak isterim.

Tanıştığım için mutluyum, umarım Bilge Karasu ile sizlerin de yolu kesişmiştir .

 

Kategori:
Günlük · Kitap Yorumu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir