Ege’nin en güzel mevsimindeyiz. Sabahlar ve geceler serin; montsuz-polarsız çıkarsak üşüyoruz. Yorganla yatıyoruz, uzun kollu pijamaları giydik ama gündüzler o kadar güzel ki… Ilık bir rüzgar esiyor; ne sıcak ne soğuk, benim ”Cennet havası” dediğim bir dönemdeyiz. Bu günlerde yapılması gereken işlerin başında seyahat etmek geliyor. Günübirlik bir yere gitmek oldukça yorucu fakat arkadaşlar plan yapmış, siz de gelin deyince hemen atladım. Ayrıca oğlanların; özellikle küçük olanın hevessiz olsa da bizimle gezdiği, sohbet ede ede kilometreleri kat ettiğimiz yılların kıymetini bilmek gerektiğinin çok farkındayım .
Bu gezinin baş kahramanı olan Artemis’i tanıyalım mı önce?
Biz evden dokuz civarında çıktık, Köfteci Yusuf’ta tam da arzu ettiğim gibi simit-peynirle kahvaltı yaptık (Koca kahvaltı tabağı 200 lira). Oraya kadar ben sürmüştüm, sonrasında eşim devraldı ve öğlen olmadan Yedi Uyurlar noktasına vardık. Hemen dibimizdeki Yavuz’un Yeri’nde kahvemizi içerken arkadaşlar geldiler. Maalesef Yedi Uyurlar’ın mağarası kapatılmış. Restorasyon benzeri bir şey yapılıyormuş. Rotayı Meryem Ana’ya çevirdik. Hristiyanlar buraya gelip hacı oluyormuş, papalar ziyaret etmiş, boyunlarındaki kolyeleri duvarlara asmışlar vs. Bizim için pek bir numarası yok ama gitmişken görmek lazım. Ağaç gövdesinden fışkırmış bu şahane çiçek ve ormanda dolaşan sincaplar daha çok ilgimi çekti. Mum yakıp dilek bile diledik, ayrıyeten koca bir dilek duvarı yapmışlar; her milliyetten insan kağıda, peçeteye, kredi kartı sliplerine arzularını yazıp bırakmış. İnsanoğlu işte; dini-ulusu ne olursa olsun herkesin mucizelere ihtiyacı var.
Meryem Ana’dan sonra Efes Antik Kentine arabayla kısa bir yol gittik. Bilet gişesinde müze kart için epeyce uğraştık. Bir yıl geçtiği için 60’ar lira verip yeniden kart aldık. 18 yaş altı ücretsiz. 2023 yılında açılan Efes Deneyim Müzesi ‘nde ise kişi başı ücret 425 lira; 60 lirayı da eklerseniz 485 lira vermeden görme şansınız yok . Çocuk-mocuk fark etmiyor. Anne-baba ve iki çocuk girmek isteseniz 2000 lira yapıyor . (Sadece üniversite öğrencilerine yüzde 50 indirimliymiş. )

Herkül Kapısı

Yavuz’un Yeri
Antik kenti şuursuzca gezmemek için sesli rehber aldım; nasıl bir ortaklıksa bilmiyorum Senku marka kablosuz kulaklık almış oldum. 2015’te gittiğimizde sesli rehber 100 liraymış ve çıkışta paranızı geri veriyorlarmış. 2024’te paranızı vermiyorlar, rehber 350 lira ve kulaklık hediye (!) ediyorlar. Otopark ücreti de 120 lira 🙂 Anladığımız üzere kültür sanat pahalı bir şey arkadaşlar.
Sesli rehberde sadece tabelalarda yazanları okumuşlar. Fazladan birkaç şey vardı ama grup olarak gezince dikkatimi veremedim. Broşürde işaretlenmiş 32 nokta vardı; çocukların dikkatini sadece Nike Heykeli (Logonun nerden geldiğini anlatınca) ve Deneyim Müzesi çekti. Elbette yarım saatte bir ”Ne zaman eve gideceğiz?” diye sordular.
Efes’in sembolü olan Celcus Kütüphanesine yaklaşılmıyor, bariyerlerle kapatılmış. Uzaktan fotoğraf çekmekle yetindik. Başka bir garabet de Yamaç Evler ismindeki proje ; ne yalan söyleyeyim, önce bizim uyanık müteahhitlerin bir numarası sandım 🙂 Meğer antik dönemdeki evlerin restorasyon projesiymiş:) O bölgeyi çok çirkin bir şekilde kapatmışlar ve girmek için ayrıca para ödüyorsunuz. Güzelim Antik Kent’in tam orta yerine yakışmış mı bu gecekondu havası?

Yamaç Evler restorasyonu maalesef Antik Kentin orta yerinde böyle çirkin bir yapı oluşturmuş
425 lira çok gelse de ”Battı balık yan gider, Bodrum’da bir bardak kokteyl parası” deyip Deneyim müzesine girdik. Baştan ayağa krem renk giyinmiş bir sürü görevli, en pahalısından kulaklıklar filan; müzenin çok havalı bir görüntüsü var. İçerdeki grup çıkana kadar bekledik. Tavanı ve dört duvarı LED ekran olan odalar düşünün. Üç ayrı salonda Toplam 18 dakika süren sesli bir kayıt dinledik. Kayıt, 8000 yıl önceki mitlerden başladı ve en vurucu yerleri anlattı. Google’daki müze görselleri çok etkileyici ama gerçekte o kadar net-parlak değil. Bir kere 18 dakika çok kısa çünkü binlerce yıllık bir hikayeden bahsediliyor ayrıca odada en fazla on kişi olmalı . Bizim grup yaklaşık 30 kişiydi ve ekranları tam göremedik yine de Artemisle tanıştık mı tanıştık, merak ettik mi ettik. Kibele’nin, İskender’in, Kleopatra’nın ve Marcus Arelyus’un içinde yer aldığı bir hikayenin varlığını öğrendik mi öğrendik. Daha ne olsun?
Merak edenler için şahane bir video:

Karanlıkta bu kadar çekebildik

Bu resim googledan, belki karanlık belki benim gözlüklerim sebebiyle gerçekte bu kadar net değil .
Liselilerin yazılıları vardı, oyalanmadan yola koyulduk ve yine aynı yerde yemek molası verdik. Kalabalık olmanın tadını çıkardık. Tahinli cevizli ekmek kadayıfı bile yedik 🙂

Arkadaşlarımızın misafiri, lise değişim öğrencisi, Endonezyalı Joshua da duruversin şuracıkta.
O kadar gezmenin üstüne Yaşar konserine gittim 🙂 Çok tatlıydı. İyi ki yaptım.
Not: Çok faydalı link
Not: Kim bu Artemis? Çok memeli bir tanrıça mı?
Not: Mitoloji bizim evde sevilen bir konu ve güncelleştirilmiş haliyle işte bütün Tanrılar;
Netflix gururla sunar:
29 ekime denk gelen bu yazıya şu şahane görselleri eklemeden yapamayacağım:

Biz bu cumhuriyetin köpeğiyiz.
Cumhuriyetimiz 101 yaşında :))