Bu acayip kitapla ilgili en güzel şeyleri, yine yazan adam söylemiş:
“Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları birörnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık’ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı büyük bir dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız.”
”Büyülü Gerçekçilik” denen kavramla ilk tanışmam bu kitapla oldu ve aşağıdaki kapağı dün gibi hatırlıyorum. Tuhaf olaylarla, hayal mi rüya mı anlamadığım şeylerle dolu olan romanı ”sirkteymişim gibi” afallayarak / garipseyerek okumuştum. Güney Amerika halkları, tıpkı bizim güney doğu ya da iç Anadolu insanımız gibi garip inanışları olan bir halk ve Batı dünyasını büyülemeleri kaçınılmaz.

Marquez ve büyük aşkı Mercedes.
İki yıl aralıksız yağan yağmur, domuz kuyruklu bebekler, bekaret kemeri takmış bir gelin, evin içinde dolaşan bir ölü, simyacılığa merak salan- mıknatısla altın arayan bir kaşif ve aklımda hiç kalmayan nice ”sihirli” detayla dolu Yüzyıllık Yalnızlık, Netflix dizisi olduktan sonra tekrar gündemimizde.
Dizi için 16 bölüm çekilmiş ve 8+8 olarak iki seferde yayınlanacakmış. Oyuncu seçimi, mekan-kostüm tasarımı vs çok çok başarılı . Kitabı ve hikayeyi unutmuş olmama rağmen ilk sahnelerden sonra o ”hayret” hissini hemen hatırladım. Renkler, oyuncular, müzikler, yaratılan atmosfer bana çok inandırıcı geldi. O kadar iyi yapılmış ki bence, Marquez de izlese gurur duyardı.
Oksijen Gazete’nin haberine göre yazarın mirasçıları, yapımda yalnızca Kolombiyalı oyuncuların oynaması, Tüm çekimlerin Kolombiya’da gerçekleşmesi gibi birkaç şartla yayın haklarını satmış. Marquez’in 2 oğlu yönetici yapımcı olarak kadroya dahil edilmiş. Oğullar , hikayenin tam olarak anlatılabilmesi için dizinin uzun olmasını istemiş . Setlerin kurulması için 200 işçi bir yıl boyunca çalışmış. Özetle; harcanan paranın haddi hesabı yok 🙂
Şöyle bir youtube videosu buldum ve çok beğendim; Yüzyıllık Yalnızlık romanının neden bu kadar değerli olduğunu ve sevildiğini daha iyi anladım;
2024’ü mutlulukla bitirmek için iyi bir seçim; tavsiye ederim.
TÜM YORUMLAR
Ben henüz izlemeye cesaret edemiyorum. Kitapla ilgili bağımın kopmasından korkuyorum 🙂 Ama başarılı diyenler duydum epey…
Valla ben Kolombiya seyahati planlama aşamasındayım, kitapla olan bağımı güçlendirdi desem 🙂