Bu Aralar Hayat

Şubat 7, 2025
67
Views

Günler oradan oraya savrularak geçip gidiyor. Hayatta kalmak ve görünüşü kurtarmak dışında yaptığım bir şey yok. Şükürler olsun, çocukların okulu vs var da ”normalmiş gibi” yapmak zorundayım.  Bunun bir nimet olduğunu anlayacak yaşlara geldim.

Boğazımızı sıkan ilmek her geçen gün daralıyor. Geçen ay 6.000 (Yazıyla altı bin lira) elektrik faturası ödedik. Şu an 90 metrekare dairede oturuyoruz. Gün boyu evde yokuz. Akşamları ısınmak için klima ve elektrikli radyatör kullanıyoruz. Fazladan tüketimim elektrikli araç şarjı ve kurutma makinesi. 1 şubattan sonra ise bakın ne olacakmış? Bakan bey diyor ki:

”Orada da görünen tablo şu, 1050 lira, 1047 liraya tekabül ediyor bu tüketim sınırı. Ne kadar olacak fatura dersen 2000 civarında. Yüzde 96 civarında artacak. 42 milyon abonenin 40 milyonuna dokunmuyoruz.” Yani 40 milyon abone 1050 liranın altındaymış zaten. Allah Allah, biz nasıl oldu da 2 milyon abone içine girebildik?

Neyse, eminim suçlu yine bizizdir. Elektrikle kim bilir neler yapıyoruzdur? 40 milyon abone haksız olacak değil ya? İtiraf ediyorum  kitap satın almak,  dışarda arada pizza yemek, eve yemek söylemek gibi lükslerimiz var. Varsın önümüzdeki ay 10.000 lira ödeyelim .

Özel okul erken kayıtları bu hafta. İki çocuk 600.000 liradan biraz fazla.

Gıda işine hiç girmiyorum. Bodrum’da mandalinalar dallarda çürüyor  ve kilosu markette 35-40 lira.

Herhalde bunlar -tıpkı elektrik gibi- sadece 2 milyon abonenin sorunu. Anlamaya çalışmayı bıraktım. Gittiği yere kadar.

Geçen gün ilk kez karşılaştığım hanımların da olduğu ortamda laf döndü dolaştı bir derneğe geldi. Adını unuttum. Toplanıp kitap okuyorlarmış, dünyanın sonuna çok yaklaşmışız, frekansımızı yüksek tutmalıymışız vb şeyler anlattılar. Maalesef ben, bu heyecanları eskiteli çok oldu ama onları anlıyorum; insan bütün bu saçmalığın bir açıklaması olsun istiyor. Mantıklı ya da mantıksız bir açıklaması olmalı.

Görelim Mevlâ neyler / Neylerse güzel eyler” deyip son haftalardan bahsedeyim.

Geçen hafta üç kız buluşup felekten bir gün çaldık. Birimiz has Bodrumlu, diğeri de Bodrum’un eskilerinden olunca hiç girmediğim daracık, çok güzel bir sokak gezdim.

 

Böyle sokakların hastasıyım. Çok seviyorum. Ruhu olan, tabelaya boğulmamış, gözümü-gönlümü dinlendiren her yere aşığım.

Fotoğraf

Belediyenin böyle çok tatlı bir sergi salonu varmış. Güzel de bir sergiye denk gelip gezdik. Adını hatırlayamadım.

Sonrasında Zeki Müren’in Evi’ni gezdik. Aslında bir kez gitmiştim ama tamamen unutmuşum.

Ben ”Bir kahvaltı yapıp ayrılırız” diye düşünürken gün uzadı, kahve, yürüyüş, Arka Pizza derken gece yarısı zor ayrıldık. Arka Pizza yeni yerine taşınmış; denize sıfır, üç katlı kocaman bir bina, İtalya tablolarıyla, ambiyansıyla son haftaların en sevdiğim mekanı oldu.

Arka pizzanın bol meyveli pudingi . Nefisti.

Aylar sonra bir doğum gününe gittik. İyi geldi. Böyle izole yaşamak hiç bana göre değildi ya… Neyse.

Bir toplantımızı daha gerçekleştirdik. Kış olmasına rağmen sayımız azalmadan, istikrarla devam ediyoruz. Bu ayın kitabı Javier Marias’dan Beyaz Kalp. Son hafta okuyacağım, unutuyorum.

 

Babygirl - Vikipedi

Uzun zaman sonra eşimle ilk kez sinemaya gittik. Zaten ya kız arkadaşla ya eşle gidilecek bir film. Nicole her zamanki gibi ruhsuz ve donuktu ama genç adam çok beni etkiledi. Rolü oynamamış yaşamıştı.  (Arakatmag.art‘da epeyce detaylı ve ”Karar vermekte acele mi ediyorum? Gözden kaçırdığım çok şey mi var?” sorularını sorduran kapsamlı bir inceleme buldum.  Merak ediyorsanız bir göz atın). Ayrıca şu harika şarkıyı da film sayesinde keşfettim (Sözlere dikkat edin):

 

Rutin baktırdığım kan tahlillerimde Anti Tiroglobulin 343 (üst sınır 115) çıkınca ve hastalık fobim devreye girince zor 1-2 gün geçirdim. 5 yıl önce de bu civardaymış ama atlamışım ben bunu. Korka korka tiroid ultrasonu yaptırdım.  Tam olarak normal değil ama korkacak bir şey yok şükür. 2016’da endoskopi-kolonoskopi yaptırdığımda sonuçları değerlendiren arkadaşım ”Gluteni kesmen lazım” demişti. Arada kaynadı gitti. Özetle 50’ye varmadan beslenme işinde çok daha dikkatli olmam gerektiğini anlamış oldum. Sağolsun o zamanki gastroenterolog arayıp 4’lü Çölyak antikor sonuçlarımın o zaman negatif olduğunu da iletince içimdeki sıkıntı iyice azaldı.

Yediğimiz her şey zehir dolu. Antibiyotik ve katkı maddesi dolu ve çok pahalı. Oto immün hastalıkların yıldırım hızıyla artmasına kesin gözüyle bakabiliriz. Yaşayıp göreceğiz.

 

 

TÜM YORUMLAR

  • Bir sürü cümle var hak verdiğim, hangisini yazayım unuttum…. Demek 2 milyon kişinin içindesiniz :-))) Büyük başarı :-))) Şaka bir yana, öyle saçma ki 1000 lira üstü elektrik. Nerden ne koparabilirlerse… Kadınların dostluğu ve sohbeti pek çok sevgili/eş gününe bedel oluyor bence de bazen hatta çoğunlukla:-)))
    Filmi izleyeceğim… Sevgiler 🙂

    Azize Namdar Şubat 7, 2025 6:14 pm Yanıtla
    • Kadın dostluğu bambaşka ve hayat kurtarıyor sahiden.
      Filmi izlerseniz yorumunuzu yazar mısınız ? Merak ediyorum.

      Aydınlık Yüz Şubat 11, 2025 9:48 am Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir