Neşeli Bir Sabır

Haziran 29, 2025
2
Views

Bir süredir ezberim bozuk. Altüst olmuş bir ruh hali ile yaşıyorum. Neredeyse bir buçuk yıldır devam eden bu durumu başlangıçta kabullenemedim ve hemen düzeltmek için elimden geleni ardıma koymadım. Sonuç umduğumun tam tersi olunca mecburen kendimi akışa bıraktım. İlişkiler, pasif-agresif tavır vb şeylerle ilgili reels’lar izleyince, algoritma sağ olsun,  instagramda Saf Bilinç isimli bir grupla karşılaştım. Başlıktaki ”Neşeli bir sabır” ifadesini de onlardan kopyaladım. O kadar ilginç geldi ki bana sabır ve neşe kelimelerinin yan yana gelmesi.

Herkes gibi ben de sözde eğitimler sonrası alınmış uyduruk ”sertifikalarla” koç-danışman-hoca olduklarını sanıp hikmet yumurtlayanlardan yıldım. Bu işlere bakış açım da budur fakat Saf Bilinç’ten gelen reklamda bir şey beni çekti ve bilgi almak için mesaj gönderdim. Sonrasında iki adet ücretsiz zoom buluşmasına katıldım hatta Yakın İlişkinin Yasaları adlı çalışmalarına kayıt oldum . (Tam 20 hafta sürecek çalışma 17 haziranda başladı.)

 

Saf Bilinç - Saf Bilinç

Anlatıcımız Oğulcan Aksoy. Web sitesinde hakkında yazılmış şeyler mevcut. Psikoloji vb bir lisans eğitimi yok. Kulağa şaibeli geldiğinin farkındayım ama…

Kendimden, okuduklarımdan, bildiklerimden, bildiğimi-anladığımı sandıklarımdan yoruldum. Akılla varılacak her yere vardım dostlar. Biraz daha ”yukarıdan” bakmaya, olacak olana razı olmaya ihtiyacım var. Anlatıcının samimiyeti, tecrübesi, her türlü soruya -ne kadar şüphe /öfke yüklü olursa olsun- tetiklenmeden, sakince cevap verebilmesinden etkilendim.

Etrafımda hiç olmayan ve hasretini çektiğim bilgelikle karşılaşmışım gibi geldi.

Şu ana kadar dinlediklerimden kalanlar şöyle:

 

-Eşle olan ilişki 7 çakrayı da aktifleştiriyor. Bu yüzden özellikle önemli.

-Eril-dişil iki ayrı şey değil. Kadın başka-erkek bambaşka olarak düşünmemek gerekiyor. Madeni paranın yazı ve tura tarafının olması gibi aynı şeyin iki farklı yüzünden bahsediyoruz. Sadece yazı ya da sadece tura tarafına odaklanmamak ilişki bilinçaltı için önemli. Tamamen farklı zannettiğimiz iki şeyi dengeleme çabası çok yorucu.

-Başımıza ne gelirse gelsin şunu soralım: Kolaylaştıranlardan mıyız? Zorlaştıranlardan mı?

-Sevmek- sevilmek senin için ne anlama geliyor? Seven olmayı biliyoruz; peki sevilen olmak?

-Duyulmamaktan şikayetçi isen ses geçirmez bir odada olmadığından emin ol.

-Acının içinde kalamadığımız için çeşitli spiritüel tekniklerle kaçmaya çalışıyoruz.

-Şifa istiyorsak akıl acıdan sonra gelmeli. Önce acımızı yaşamayı bilip sonra akılla çare aramalıyız.

-Panzehir, zehirden korkar mı?

-Hiçbir şeye geç kalmıyoruz. Kimseyi kurtarmamız-uyandırmamız gerekmiyor. Herkesin uyanışı güvende. Vakti gelmeden bir çiçeği açmaya zorlamak o çiçeğe kötülük etmektir.

-Bilinçaltı şefkat yasası ile çalışır. (Çift terapisti Gülcan Özer’in ”İlişkilerden tek bir şeyi çekip alabilsem hoyratlığı almak isterdim” demesi beni hala şaşırtıyor)

-Şifa dişil tarafımızda. Ağlamak, kucaklamak, sarılmak ve dinlemek-duymak şart ama içimizde bir yer dişiden korkuyor, kolektif bilinçaltı Adem-Havva-Şeytan meselesine dayanarak dişil yanımızı küçümsüyor, aşağılıyor.

-Ne okursak okuyalım, ne kadar ders alırsak alalım sistemimiz değişime hazır olduğumuzu algılamıyorsa değişim gerçekleşmiyor. Zayıf-eski kablolara binlerce voltluk elektrik yükleyemiyoruz. Sistem anında  kendini kapatıyor.

-Fizik bedende olan metafizik bedende de vardır. Ruh da ayağa kalkmak ister.

Şimdilik böyle. Bakalım önümüzdeki buluşmalarda neler olacak?

PC ve Mobilde Sonsuzluk İşareti (∞) Nasıl Yapılır? - Tamindir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir