![]() |
Bodrum havalimanı, 10 mart 2018 |
1997’de başladı hava alanları ile tanışıklığımız. En az 15 yıl neredeyse her yaz karşıladık gurbettekileri, bir-iki ay sonra da yolcu ettik. Yaşamayan bilmez otomatik kapılar açılıp kapandıkça uçaktan inenleri görmeye çalışmanın ne demek olduğunu veya günler birer birer azalıp dönüş vakti yaklaştıkça kalbini sızlatan ve hiç geçmeyen ayrılık acısını. Özetle ne zaman bir havalimanına gitsem burnumun direği sızlar, onlarca anı zihnime hücum eder ve yaşlar gözlerimden akar gider..
2016’daki patlamadan sonra kimin yazdığını bilmediğim şu yazı anlatıyor demek istediğimi:
”Bir kere olsun sevgilisini karşılamamış havaalanında hiç, hiç uğurlanmamış da sevdikleri tarafından…Bir bavul hediyeyle gurbetten dönmemiş evine hiç. O bavul ne kadar kıymetlidir bilmemiş.. Ayrılırken yurdundan pasaport kontrolünden geçip gözyaşlarına boğulmamış, gözyaşları görünmesin diye dönüp anne babasına son bir kez bakamamak duygusunu yaşamamış, annesinin yaptığı böreğe yer kalsın diyerek uçaktan aç inip “indim anne çay koy geliyorum” dememiş, kavuşma anı nedir ve ayrılık acısı nedir bilmemiş, bilememiş caniler kıydılar masum insanlarımıza..”
![]() |
Dondurma sezonunu zaten kapatmamıştılar |
![]() |
Böyle parklar her şehre yapılmalı, plastik yok, o tuhaf naylonumsu döşeme malzemesi yok, tertemiz |
![]() |
En iyi otel kahvaltısına değişmem; çocuklar da yiyor çünkü |
Öğleden sonra Kosova Köftecisi ve meşhur Outlet Alişveriş Merkezi ile İzmit’e elveda dedik. Seyahatin geri kalanı bir sonraki yazıda.
E-POSTA ABONELİĞİ
Aşağıdaki kutucuğa e-posta adresini yazarak her yeni makaleden anında haberdar olabilirsin
Abone olduğunuz için teşekkür ederim.
Bir şeyler yanlış gitti. Lütfen tekrar deneyin.