-kendimi yukarıdan bir yerden izliyor gibiyim. garip bir durum. rüyada gibi. olanlara anlam veremiyorum. ürkütücü.
-dünsüz ve yarınsız oluyorum bazen. dün ne yapmıştım? hiç hatırlamıyorum. yarın ne yapacağım? hiçbir fikrim yok.
-öfke dışındaki duygular bana ait değil gibi. Bankamatik önüne park etmek için tek şeridi kapatan 34 plakalara sinirlenirken yaşadığımı hissediyorum.
-eski kitapları yeniden okuyorum: Kirpinin Zerafeti mesela. nasıl tatlı bir kitap. fenomenoloji, Japon sineması, adını hiç duymadığım kitaplar, Marks ..eski dizileri yeniden izlemek istiyorum, Yeditepe İstanbul’u, Aliye’yi, True Dedective‘i..Bol aksiyonlu, yeşil ekran mıdır nedir onun önünde bilgisayar marifetiyle çekilmiş tuhaf filmler ne kadar ruhsuz; GI Joe Kobranın Yükselişi vardı dün akşam. ay resmen delilik. Bir de şuna bakın:
-yıllar sonra ilk kez konuşmakla konuşmamanın farkı olmadığını idrak ediyorum. bütün iletişim tekniklerini çöpe atabiliriz ve dağılabiliriz. Her birimiz farklı bir dil konuşuyoruz, sevgi diyoruz, önemsenmek diyoruz, romantizm diyoruz, anlatıyoruz da anlatıyoruz; karşımızdaki anlamıyor, anlasa da kavramıyor, kavrasa da yapamıyor, yapsa da sırıtıyor, olmuyor bir türlü, olduramıyoruz..
-her birimizin kendimizi uyuşturacak bir şeye ihtiyacı var; çok şanslıyız, 7/ 24 elimizde, yürürken, eşimizle yataktayken bile ulaşılabilir olmasına özen gösterdiğimiz akıllı telefonlar bence gelmiş geçmiş en iyi uyuşturucu.
-bir garip hallerdeyim vesselam..doğrunun ve yanlışın ötesindeki yer burası mı? sanmıyorum..
TÜM YORUMLAR
“Bütün iletişim tekniklerini çöpe atıp dağılabiliriz.”
İşte bu konuda hemfikiriz. Herkes her konuda bilgi sahibi; kimse bir başkasının fikrine ve bilgisine saygı duymuyor. Herkes kırıcı. Hoşgörü yok. Empati yok.
🙁
Recep , hoşgeldin. Bir tuhaf çağdayız ki sorma gitsin.
Yorumun için teşekkürler.
Bildigim bir sey var, “eger aci varsa, sorun sende”. Hayat bunun uzerinde isliyor.. Kendimizi gorme becerimiz olmadigi icin, diger kisi hep bizi aynaliyor, ama aci varsa aynaliyor..
Hımmm..Doğru diyorsunuz. Acı varsa ayna var .Acaba neden böyle?
Anlattıklarının hepsine katılıyorum, tüm yazı bu duygularla geçirdim desem inanır mısın? elim hiçbir şeye varmıyor çünkü kalbimde nasıl gideceğini bilmediğim bir iç sıkıntısı. Sebebini biliyorum. Gelenin geçmesini bekliyorum. Öylece dururken gönlüm ferahlasın istiyorum. Olmuyor. Çok yoruldum.
Özlemmmm hoşgeldin. Ne güzel seni görmek. Ne olacak bu gel-gitler ? Kitaplara sığınıyorum. İnan başka bir şeyle rahatlayamadım. Beirsizlik ve Değişimle Birlikte Güzel Bir Hayat -yazarı Pema Chödron- kitabını hatırlamak bana iyi geliyor. Senin var mı böyle terapi etkisi yapan kitapların?